Yapay zeka milli güvenlik meselesi
Her teknolojik gelişme gibi yapay zeka da riskleri ile beraber geliyor. Yapay zeka, bilginin yönetimi, yeniden üretilmesi ve mülkiyeti ile doğrudan ilgili bir teknoloji. Bunun için ulus devletlerin güvenliğini ve geleceğini yakından...
Her teknolojik gelişme gibi yapay zeka da riskleri ile beraber geliyor. Yapay zeka, bilginin yönetimi, yeniden üretilmesi ve mülkiyeti ile doğrudan ilgili bir teknoloji. Bunun için ulus devletlerin güvenliğini ve geleceğini yakından ilgilendiriyor. Çünkü tarihin hiçbir döneminde güç, bilgiye bu kadar bağlı olmamıştı. Çağımızda bilgiyi elinde tutan, gücü de tutuyor.
Aydınlık’tan Gözen Esmer, gerçekten zekice bir habere imza atmış. Google’ın yapay zekası Chat GPT’ye PKK ve FETÖ’yü sormuş.
Yapay zeka, ne PKK’ya ne de FETÖ’ye terör örgütü demiş! FETÖ elebaşından “İslam alimi, düşünür ve yazar” diye söz etmiş, PKK’yı ise “Kürt özgürlük hareketi” diye tanımlamış. Bu bilgileri hangi kaynaklardan alıyorsun denildiğinde de “güvenilir kaynaklar” diye yanıt vermiş!
Şu anda gözünüze basit bir konu gibi görünebilir ama çok yakın bir gelecekte bilginin iktidarı büyük oranda bu yapay zeka sistemlerinin eline geçecek. Daha doğrusu, o yapay zeka sistemine sahip olanların eline….
“Yapay zeka dünyayı ele mi geçirecek, insanlığa mı hükmedecek” gibi fantastik tartışmaların gölgede bıraktığı temel gerçek şu: Yapay zeka dediğiniz şeyin de bir mülkiyeti, yani sahipleri var. Ve her meta gibi, her üretim aracı gibi yapay zeka da kendisine sahip olanlara hizmet ediyor/edecek. Şu an dünyada bilginin iktidarı kimde ise yapay zeka ile gelişen sürecin hakimleri de onlar olacak.
Şöyle diyelim, bugün yapay zeka diye tabir ettiğimiz sistemler, aslında insan zekasını ve insanın bilişsel özelliklerini taklit eden makineler. İnsanın zekası büyük oranda yetiştiği çevre ve aldığı eğitim ile şekilleniyor. Onu taklit eden yapay zeka için de durum aynı. Kendisine ne tür bir dünya, ne tür bir gerçeklik algısı sunulursa yapay zeka da onu öğreniyor.