Irak'ta yeni dönem ve Türkiye
Geçen hafta Irak ordusu bağımsızlık referandumunu da gerekçe olarak kullanarak Kürdistan bölgesinin 2014 yılından itibaren elinde tuttuğu, Kerkük başta olmak üzere Irak anayasasına göre statüleri...
Geçen hafta Irak ordusu bağımsızlık referandumunu da gerekçe olarak kullanarak Kürdistan bölgesinin 2014 yılından itibaren elinde tuttuğu, Kerkük başta olmak üzere Irak anayasasına göre statüleri tartışmalı olan bölgeleri askeri olarak geri aldı. Bazı noktalarda 2014 öncesi, hatta 2003 öncesi bölgelere Irak ordusu ve İran Devrim Muhafızları destekli Haşdi Şabi milisleri girdi. İran Devrim Muhafızları’nın bu sürecin hem siyasal arka planının hazırlanmasında hem de askeri olarak icra edilmesinde bilfiil rol aldıklarına dair birçok haber, yorum ve görsel yayınlandı. Bu yaşananlar, hem Irak’ın hem de Kürtler’in siyasal tarihinde yeni bir dönüm noktasını teşkil ediyor. Hem Kürtler’in kendi aralarındaki ilişkilerinin çerçevesi, hem Irak Kürdistanı’nın merkezi hükümetle ilişkilerinin mahiyeti, hem de Bağdat ve Erbil’in bölgesel ülkelerle ilişkilerinin niteliği bu süreçten etkilenecektir. Zaten bu, her üç boyuttaki değişimin yansımalarını son haftalarda olanca berraklığıyla görüyoruz. *** Referandumun bugün yaşananları (Irak’ın askeri olarak tartışmalı bölgelere girmesi) tetiklediği, yapılış biçimini şekillendirdiğine kuşku yok. Fakat bu referandumdan bağımsız olarak da, post-IŞİD döneminde Kürtler’le Bağdat’ın ilişkileri zorlu bir döneme girecekti. İlişkilerin mahiyeti yeniden tanımlanmak zorundaydı. Son yıllarda IŞİD’le mücadelenin üzerini örtmesine rağmen, Bağdat’la Erbil arasındaki sorun alanları hem çoğalıyor hem de derinleşiyordu.