Türkiye - İran ilişkilerinin geleceği

Türkiye - İran ilişkilerinin değişen mahiyeti içeride ve dışarıda birçok tartışmayı tetiklemiş bulunuyor. Konuyla alakalı birçok analiz, haber veya görüş yazıları yayınlandı. ...

Türkiye - İran ilişkilerinin değişen mahiyeti içeride ve dışarıda birçok tartışmayı tetiklemiş bulunuyor. Konuyla alakalı birçok analiz, haber veya görüş yazıları yayınlandı. Ben de bu köşede daha önce "Türkiye-İran ilişkilerinin değişen mahiyeti" başlıklı bir yazı yazmıştım. O yazıda özetle Türkiye - İran ilişkilerinin ivme kazanmasının iki aktörün örtüşen çıkarlarından ziyade, iki aktörün örtüşen kaygılarının eseri olduğunu söyleyip bu kaygılarını sıralamıştım. Bugün ise madalyonun biraz daha çıkarlar tarafına bakalım. Yani ikili ilişkilerin geleceğinin pek de parlak görünmediği tarafına. . . Zaten kaygılar ile çıkarlar arasındaki makasın açıklığı bu ilişkilerin daha fazla gelişmesi önündeki en büyük engel olarak duruyor. *** Birincisi, post-Arap Baharı'nın bölgesel ölçekteki düzen arayışıyla Post-IŞİD dönemi Irak ve Suriyesinin ulusal ölçekteki nizam arayışları aynı döneme denk geliyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Suriye politikasının siyasi hedefi ve aş 10 Şubat 2020 | 2.078 Okunma Suriye politikasının siyasi hedefi ve aşil topuğu 09 Şubat 2020 | 14 Okunma İdlib, Libya veya ‘yeni dünyanın’ hakika 03 Şubat 2020 | 214 Okunma Muhasebe 27 Ocak 2020 | 163 Okunma Libya üzerinden Avrupa’yı okumak 20 Ocak 2020 | 1.850 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar