Yorulmadan yol alınır mı?
Kendimizi, yerimizi, fikrimizi, zihniyetimizi böylesine kutsamışsak, bize kim nasıl dokunacak, cana şifa bir hikmet yanımıza nasıl gelecek, yakınımıza nasıl sokulacak?
Sağda solda insanların birbiriyle ‘Sıkılmadan Okunacak Kitap Listesi’ gibi şeyler paylaştığını görüyorum. Böyle bir ihtiyaç var demek ki... Kitap okuyayım ama beni sıkmasın! Film seçerken de böyle bir kriterden hareket edenler var. Biraz abartarak şunları ekleyelim: Fikir kitapları tavsiye edin ama beni yormasın. Bana bir şeyler anlatın ama canımı sıkmasın. Sizi dinlerim ama bana ters gelecek şeyler söylemeyin. Daha pek çok bu türden cümle kurulabilir. Bütün bu cümlelerin ana fikri şu: “Ben popüler kültürel faaliyetler içinde olmak istiyorum ama konforum bozulmadan!
Sıkmayacak kitap, zorlamayacak film, yormayacak fikir, ters gelmeyecek söz... Yani beni yerimden kıpırdatmayacak her şeye varım. İyi ama bunları yapmadan önce olduğumuz yerde sabit kalacaksak neden girişiyoruz bunca işe? Kendimizi, yerimizi, fikrimizi, zihniyetimizi böylesine kutsamışsak, bize kim nasıl dokunacak, cana şifa bir hikmet yanımıza nasıl gelecek, yakınımıza nasıl sokulacak?