1 Kasım kerameti
İster “müneccim başı” deyin.İster “kâhin...”İster “medyum...”Sayın Binali Yıldırım bugünleri görmüştü. (Belki de mühendis hesap kerameti.)7 Haziran seçimlerinden daha...
İster “müneccim başı” deyin.
İster “kâhin...”
İster “medyum...”
Sayın Binali Yıldırım bugünleri görmüştü. (Belki de mühendis hesap kerameti.)
7 Haziran seçimlerinden daha aylar önce “AK Parti sandıklardan tek parti iktidarı çıkaramazsa AK Parti azınlık hükümetiyle yeniden seçime gidilir” demişti.
Görünen o ki...
“HDP ve tarafsız (!) bakanlardan kurulu çoğunluğu AK Partili bir hükümetle” Türkiye yeniden seçime gidiyor.
Binali Yıldırım’ın siyaset kehanetinde sadece küçük bir eksiklik var.
“HDP’nin AK Parti’ye hükümet ortağı olacağını” görememiş.
Haksızlık etmeyeyim.
Belki de görmüş ama dile getirmemiş olabilir.
“AK Parti tek başına hükümet kuramayacak, seçim hükümetinde HDP ile ortak olacak” diyemezdi herhalde.
Deseydi politikayı bırakması gerekirdi.
‘GÜNEY MOTEL2’ OLMAZ
ÖNCE...
Resmi çizeyim.
Meclis Başkanı’yla konuştuktan sonra Cumhurbaşkanı “1 Kasım’da seçimi” açıklar.
Kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından sonra, Davutoğlu’na “seçim hükümetini kurma” görevini verir.
Anayasa gereği, Meclis’teki partilerin seçim hükümetine milletvekilleri sayısı oranında bakan vermeleri kuralı var.
CHP ve MHP “seçim hükümetinde yer almayacakları” kararını açıkladılar.
Gerçi bu konuda grup kararı alınamıyor ama bütün milletvekilleri kendilerini partilerinin yönetimleriyle bağlı hissedeceklerdir.
Davutoğlu’nun CHP ve MHP’li milletvekillerine doğrudan teklif yapması mümkün.
Ama...
Olumlu cevap alması -neredeyse- olasılık dışı.