Eller ve kılıçlar
Türkiye’de “tokalaş-mak” dediğimiz “el sıkışmanın” tarihçesi ilginçtir.Anlatayım:‘Savaşın kılıçlarla yapıldığı yüzyıllarda şövalyeler...
Türkiye’de “tokalaş-mak” dediğimiz “el sıkışmanın” tarihçesi ilginçtir.
Anlatayım:
‘Savaşın kılıçlarla yapıldığı yüzyıllarda şövalyeler “konuşmak” için karşı karşıya kaldıklarında birbirlerinin ellerini tutarlardı.
Konuşmaları boyunca tokalaşmak pozisyonunda- böyle el ele kalırlardı.
Sebep...
“Ansızın ikisinden birinin sol kalçası üzerinde sallanmakta olan kılıcına el atmasını ve kınından çıkarmasını önlemekti...”
Zaman içinde bu bir geleneğe dönüştü.
Kılıçlar olmadan da erkekler karşılaştıklarında birbirlerinin ellerini sıkarak (tokalaşarak) selamlaşmaya başladılar.
Ayrılırken de aynı ritüelle vedalaşır oldular.’
.........................
Koalisyon turlarının ilkinde Davutoğlu, diğer iki liderle el sıkışırken bu “tarihçeyi” hatırladım.
Siyasetin uygar görüntüleriydi.
“Düşmanlık” değil “rekabet.”
Kılıçlar kınında.
........................
Şeklin ötesinde “içeriğe” gelince...
Matematikte çok bilinmeyenli denklemler tek tek eksiltilerek sonuca gidilir.
Siyasetin nabzını iyi tutan Ankara büromuzdan Önder Yılmaz’dan aldığım bilgilere göre “Ak Parti - MHP ortak hükümeti” için olasılık yüzde 10. En fazla yüzde 20...
Yani...
“AK Parti’ye ne içeriden, ne dışarıdan destek veririz” açıklaması eksiltilen ilk bilinmeyen.
Dünkü Davutoğlu, Bahçeli görüşmesinden sonra denklemden “MHP’yle ortaklık seçeneği” de elendi.
Geriye “AK Parti - CHP” koalisyonu için bir şans kaldı.
Pek de fazla olmamakla beraber bu şansa kapı aralık.
Bahçeli’nin kapalı kapılar ardında Davutoğlu’na -duyumlara göre- söyledikleri hayli net.
Özetle şöyle...