Erol Bey
Bugün siyasete kepenk kapattım.Mesleğimizin kaybı Erol Simavi’yi yazacağım.Haziran “uzayın kara deliği” gibi..........................Erol Bey’i ilk kez Selimiye Kışlası’nda görmüştüm. 12 Mart...
Bugün siyasete kepenk kapattım.
Mesleğimizin kaybı Erol Simavi’yi yazacağım.
Haziran “uzayın kara deliği” gibi...
.......................
Erol Bey’i ilk kez Selimiye Kışlası’nda görmüştüm.
12 Mart döneminin sıkıyönetim komutanlığı basın ve halkla ilişkiler bürosunda görevli asteğmendim.
Komutanla görüşecekmiş.
Bizim bölümün salonunda bekliyordu.
Şıktı... Balıkçı yakalı siyah kazak üzerine kaşmir olduğu gözle bile fark edilen gri ceket, siyah pantolon...
Çay ikram etmiştim.
Sonraları benim genel yayın yönetmeni olduğum gazetenin patronu merhum Kemal Ilıcak’ın davetlerinde zaman zaman beraber olurduk.
Bir ara hemen hemen her akşam müdavimi olduğu Hilton’un barında buluştuk.
Konumuz Erol Bey’in sahibi olduğu Hür Holding’in koordinatörü olmam ve Hürriyet’te de yazı yazmamdı.
Olmadı ama Erol Bey’i yakından tanımak güzeldi.
Sohbeti tatlıydı.
Duygusaldı.
Onun gösterdiği yakınlığa rağmen “gereken saygı mesafesini koruyabilmek olgunluğunu” arardı.
3 ortağından biri ve genel yayın yönetmeni olarak Güneş gazetesini yayımladığımız süreçte oldu asıl yakınlaşmamız.
Hürriyet tarafından dağıtılıyordu ama Hürriyet’ten fazla satıyordu.
Erol Bey bundan hiç rahatsızlık duymadı.