İki parametre

Hükümet işi n’olacak? En son ihtimali başından öngöreyim.
“45 gün içinde hükümet kurulamaması / güvenoyu alamaması halinde Cumhur-başkanı’nın ülkeyi seçime götürmesi” şu aşamada hayli uzak olasılık.

340’ı yeni seçilmiş olan milletvekillerinin daha “parlamenter özlük haklarını kazanmadan” yeni bir seçim macerasına gitmeleri Türkiye’de siyasetin tabiatına aykırıdır.
Gerçi...
Cumhurbaşkanı’nın “Meclis’ten karar aldırma” ihtiyacı yok. “Karar vermesi” yeterli ama yeni seçilmiş milletvekilleri işi o noktaya getirmezler.
Ne yapılır edilir 276 milletvekili desteğiyle bir hükümet şöyle ya da böyle oluşturulur.
........................
Fakat...
O noktaya da varmadan ayağı daha sağlam basan formüller var.
Şöyle ki...
.......................
Çok bilinmeyenli denklemlerde yöntem, tek tek “bir bilinmeyeni” düşürerek sonuca yönelmektir.
Öyle görünüyor ki “büyük koalisyon” olasılığı üzerine CHP tarafından “iptal” damgası basıldı.
Hiç değilse şimdilik böyle.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “AKP ile CHP birbirine çok ters partiler, ortak hükümet olmaz” mesajını verdi.
.......................
Diğer olasılık, AK Parti’nin MHP ya da HDP ile ortak hükümetidir.
HDP “Ne içeriden ne dışarıdan AKP’yle hükümet işinde yokuz” diye kestirdi attı.
Bununla beraber, Ankara kulislerinde “İmralı bastırır, HDP’nin dışarıdan desteğiyle AK Parti azınlık hükümeti kurulur” yorumları dolaşımda.
Yakın bir ihtimal değil.
Çünkü HDP listesi bu kez sadece İmralı ve Kandil esintileriyle yazılmadı.
Sosyalist Parti, Emeğin Partisi vs. gibi başka “girdiler” de devrede oldu.
Ayrıca...
Selahattin Demirtaş da İmralı’nın daha önce çizebildiği Baydemir ve Zana’dan çok daha güçlü.
Bunla beraber, daha seçimlerden önce “İmralı, Demirtaş’ı kenara çeker, yeni eşbaşkan ve yönetimle HDP dışarıdan AK Parti’yi destekler” söylemlerinin büsbütün gerçek dışı olduğu iddia edilemez.