İki tartışma
Gün-demde iki “sıcak” konu var.Önce...“Altın klozet” iddiası...Bu altın kaplı klozetin Cumhurbaşkanı külliyesinde değil, Kocaeli Valiliği’nde olduğu yayımlanmıştı.Haberlere göre...
Gün-demde iki “sıcak” konu var.
Önce...
“Altın klozet” iddiası...
Bu altın kaplı klozetin Cumhurbaşkanı külliyesinde değil, Kocaeli Valiliği’nde olduğu yayımlanmıştı.
Haberlere göre yaptıran şimdiki Hatay Valisi Ercan Topaca...
Cumhurbaşkanı adına Fahri Kasırga’nın muhalefete “Gelin inceleyin” daveti ve bu davete olumlu cevap verilmeyişi göstergedir.
İkinci konu...Apple-tab-span" style="white-space:pre"> Cumhuriyet gazetesinde fotoğraflarla yayımlanan “silah /mühimmat yüklü TIR’lar” iddiası.
İçeriğine girmiyorum.
Tartışılan karşıt görüşler “bunun gazetecilik olduğu” ve “devlet sırlarının faş edilmesinin casusluk suçuna girdiği...”
Bir savcının “haber gerçek dışı” savında bulunması, diğer savcının ise “devlet sırrını açığa vurmakla casusluk suçu işlendiği” savı birbiriyle çelişiyor.
Haber gerçek değilse, nasıl devlet sırrını açığa vurarak casusluk suçu işlenmiş olur?
Bu da tartışmalı ama yargı erkinin sonuca bağlayacağı bir hukuk olayıdır.
Gazetecilik açısından irdelemek ise bizim mahallenin alanına giriyor.
Karakuşi hükümler yerine iki örnek sunayım:
1- New York Times -ki şu son günlerde hedefte- devlet sırrı sayılan “Pentagon belgelerini” yayımlamıştı.
Ortalık allak bullak olmuştu.
“Ulusal güvenliği ihlal”den tutunuz da “devlet sırlarını açıklamaya, bir tür casusluk suçlamasına kadar ithamların hedefi oldu.”
Ancak...
Hadisenin “gazetecilik görevi ve sorumluluğu olduğu” görüşü ağır bastı.