Sabra kökleri
Dış politika “ciddiyet gerektiren alandır.”“Züccaciye dükkânına boğa gibi girmek” diye tanımlanır “özensiz, salla pati, sorumsuz” dış politika hamleleri.Hele...“İç politikada...
Dış politika “ciddiyet gerektiren alandır.”
“Züccaciye dükkânına boğa gibi girmek” diye tanımlanır “özensiz, salla pati, sorumsuz” dış politika hamleleri.
Hele...
“İç politikada prim yapacağı” hesabıyla ya da “liderin içeride sıkışan paçasını kurtarmak için” dış politikada hamlelere yönelmesi daha da tehlikelidir.
Her iki halde de bu sorumsuzluğun faturasını liderin kendi halkı ve diğer halklar öder.
.....................
ABD Başkanı Trump’ın “Kudüs’ü İsrail başkenti olarak resmen tanıma, Tel Aviv’deki büyükelçiliğin Kudüs’e taşınma hazırlığı için talimat” işte tam da böyle bir durumu işaretliyor.
Trump, içeride iyice köşeye sıkışmak üzere.
Sağ eli kadar yakın üst düzey çalışma arkadaşının “itirafçı” olması, Başkanlık seçimi öncesi Rusya Büyükelçisi’yle neler konuştuğu, konusunda -deyim yerindeyse- “ötmesi” Trump’ı zorlamakta.
Zaten seçildiği günden beri “Dönemini tamamlayamaz, gönderilir” gözüyle bakılan Trump altındaki zeminin kaymakta olduğunun farkında.
Netameli süreçte ABD’nin en büyük kuvveti olan “Yahudi lobisini” yanına alarak ayakta mı kalmaya çalışıyor?
Amerika’da ve dünya medyasında bu yorumlar yapılmakta.
.....................
Öte yandan, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun da başı dertte.
Hakkındaki “yolsuzluk suçlamaları” için hukuk süreci hızla ilerliyor.
Netanyahu’nun kucağında “saat ayarlı bomba” bu süreç.
Trump’ın “Kudüs’ü İsrail başkenti kabul etmek” hamlesi, Netanyahu’ya da bir “hayat öpücüğü...”
İsrail’in kuruluşundan bu yana 69 yıldır ilk kez “Kudüs İsrail başkenti’dir” kararı, resmi olarak ve hem de küresel süper büyük ABD tarafından dünyaya açıklanması bir milattır.
İsrail tarihinin yeniden yazılmasıdır.
3 bin yıllık rüyanın gerçekleştiğini işaretleyen adımdır.
ABD’yi sayıları fazla olmasa da diğer bazı ülkelerin izleyeceği söylenebilir.
“Sabra” İbranice dilinde “kaktüs” demektir.
İsrail’de doğanlara “sabra” derler.
1948’de ekilen “sabra’nın kök saldığı ve o coğrafyada tuttuğu” müjdesidir, İsrail ve dünya Yahudileri için.
Ve...
Bu tarihi “kuantum sıçramasının” kendi başbakanlığı döneminde gerçekleşmesi Netanyahu için, yukarıda da belirttiğim gibi, “hayat öpücüğü...”
.......................
ABD Başkanı ve İsrail Başbakanı’nı “proteinleyen” bu hamle gerçekten kalıcı bir etki mi yapacaktır, yoksa, “bumerang” gibi dönüp kendilerini mi vuracak?
Atılan taşın genişleyen daireler halinde tepki dalgaları ürettiği apaçık ortada.
Bütün Müslüman ülkelerde halkların protestoları, ABD ve İsrail bayraklarını yakmaları, bu ülkelerin büyükelçilikleri, konsoloslukları önündeki protesto gösterileri ya da yeniden işaret fişeği yakılan “intifada” değil sadece.
Trump’ın açıklaması İslam dünyasında “zıt kutupları” da birleştirmiş bulunuyor.
Örneğin, Suudi Arabistan’la, kan davalı olduğu İran’ı aynı tepki cephesinde omuz omuza getirdi.
Oysa...
İran’a karşı İsrail ile Suudi Arabistan ve BAE omuz omuza görüntü veriyor değil miydi?
Züccaciye dükkânı “şangur şungur...”