Bu kalleşlere yaşamak haram
Değerli dostlar, 15 Temmuz’da haber kanallarının birinde, hain darbe girişimine evlatlarıyla birlikte karşı koymuş bir abimizin söyleşisini dinledim. O gece bu abimizin, bir oğlu şehit, bir oğlu gazi...
Değerli dostlar, 15 Temmuz’da haber kanallarının birinde, hain darbe girişimine evlatlarıyla birlikte karşı koymuş bir abimizin söyleşisini dinledim. O gece bu abimizin, bir oğlu şehit, bir oğlu gazi olmuş.
Söyleşide anlatılan iki konu dikkatimi çekti. Birincisi; FETÖ’cü kalleşler, mahkeme salonlarında, şehit yakınlarının önünden, üzerlerindeki takım elbiseyle sırıta sırıta geçiyorlarmış. Bu durum, şehit ailelerinin çok ağırına gidiyormuş.
Diğeri de; itiraz eden şehit yakınını salondan çıkaran Mahkeme Başkanının, köprü davasında berat edenlerin birlikte söylediği Harbiye Marşı'nı müdahale etmeden dinlemesidir. Şehit aileleri buna da üzülmüş.
Hiç lafı eğip bükmeyeceğim. Galiba devletimizin yanlışı, hukuku ayaklar altına alıp darbe yapmaya kalkışanları, hukuk içinde cezalandırmaya çalışmasıdır. Biliyorum, bu cümleye hemen itiraz edilecektir. Bana altına imza attığımız evrensel hukuk kuralları hatırlatılacaktır.
Ülke olarak, en önemli kutsalımız olan Meclisimiz bombalanırken, evrensel hukuk kuralları yok... Haşhaşiler gözünü kırpmadan milletin üzerine kurşun sıkarken, evrensel hukuk kuralları yok... Memleketin Cumhurbaşkanı ve ailesi öldürülmeye gidilirken, evrensel hukuk kuralları yok...
İş suçluları cezalandırmaya geldiğinde, evrensel hukuk kuralları var... Öyle mi? Şu evrensel hukuk kurallarını hatırlatanlar söylesinler bakalım, bizim başımıza gelenlerin yüzde onu ABD'nin başına gelseydi, dünyanın süper gücü ne kadar toleranslı davranırdı?
