Yaraların ilacı!
Bu maç sonrasında bu sezonun Fenerbahçe'si için net bir cümle kurabiliriz;"Önemli maçların, kazanan takımı..." Ne zaman "yumurta kapıya gelse" o karşılaşmayı kendileri için istenen skorla bitirmeyi...
Bu maç sonrasında bu sezonun Fenerbahçe'si için net bir cümle kurabiliriz;
"Önemli maçların, kazanan takımı..." Ne zaman "yumurta kapıya gelse" o karşılaşmayı kendileri için istenen skorla bitirmeyi başardılar. Beş maçtır kazanamayan takımı şikayet ederken, "Manchester'ı, Feyenoord'u, Galatasaray'ı, Beşiktaş'ı yenen bunlar değil miydi?" diyerek, ikilemi vurguladık. Advocaat "yetersiz" dedikçe, "O zaman, o maçları nasıl kazandın?" diye de karşısına çıktık.
Fakat, topun yuvarlaklığı Fenerbahçe takımı için rakibe göre değil, maça göre değişiyor. Ne zaman ki, kritik noktaya geliyorlar, maçı kazanmak adına mücadele üretip, yüksek konsantrasyon ile oynayıp, tabelayı da yanlarına alıyorlar.
Ligden kopuş gerçekleşince, yürüyecekleri tek hedefi elden kaçırmamak adına çıktılar sahaya. Sergen Yalçın altı rotasyon yapmıştı, Advocaat beş. Kayseri aslarını kulübeye oturtmuştu, Fenerbahçe ise sahaya sürmeyi tercih etti.
Zorunlu değişiklikler de vardı bu kararda.
Dökülen Sow, Volkan ve İsmail, yerlerini terk etmek zorundaydılar.
İlk dakikadan itibaren istekli bir baskı kurdular, mümkün olduğunca tempoyu zorladılar. Kayseri'ye pozisyon vermeden golü arıyorlardı; yine Lens'in çabuk düşünmesiyle Fernandao'nun ilk golü geldi.