2018 yılı nasıl olur?

Sene sonu gelince, ne yapılır? Bu yıl artık olup bitti, bundan sonraki yıl nasıl geçer acaba, diye merak edilir. 2018 yılı nasıl olur? Gelin bugün cevaplamaya çalışayım hızlıca. Doğrusu ya, ben...

Sene sonu gelince, ne yapılır? Bu yıl artık olup bitti, bundan sonraki yıl nasıl geçer acaba, diye merak edilir. 2018 yılı nasıl olur? Gelin bugün cevaplamaya çalışayım hızlıca. Doğrusu ya, ben 2018’in uzun bir yıl olacağını düşünüyorum.

Donald Rumsfeld’i hatırlayanınız var mı? Rumsfeld, oğul Bush döneminin Amerikan Savunma Bakanı’ydı. Irak’ın Amerikan birlikleri tarafından işgali onun zamanında gündeme geldi. 2003 yılında Rumsfeld, o unutulmaz açıklamasını yaptı. Mealen şöyle, “Bugünden yarına baktığımızda, öncelikle “bildiğimizi bildiğimiz” şeyler var. Bunlar olacağının farkında olduklarımız. İkinci olarak ise “bilmediğimizi bildiklerimiz” var. Bazı hadiselerin olup olmayacağını, ne zaman vuku bulabileceğini tam olarak bilmediğimizi de biliyoruz. Hadiselerin farkındayız ama zamanlamayı, olup olmayacağını bilmiyoruz. Ama bir de, “bilmediğimizi bile bil(e)mediklerimiz” var. Bilmediğimizin bile farkında değiliz. Karanlıktayız bir nevi.”

Şimdi böyle bakarsanız, 2016 yılı bilmediğimizi bilmediğimiz ne çok şey olduğunu bize gösterdi. Uzun bir yıldı. Bir türlü geçmek bilmedi. Hain 15 Temmuz darbesi o yıl oldu. farkında bile değildik olabileceğinin. Şok olduk. Önceden bir olasılık dağılımı atfedilebilecek, tedbir alınabilecek bir hadise değildi. Sonra Türk tipi OHAL uygulamasının nasıl kötü ve alışmadığımız bir şey olduğunu da ilk o yıl gördük.

Sonra 2017 yılına geldik. Hiç değilse, bilmediğimizi bilmediğimiz, kesinlikle öngöremediğimiz bir şey olmadı. Bildiğimizi bildiklerimizle, bilmediğimizi bildiklerimiz arka arkaya oldu. İlkini zaten bekliyorduk. İkinci gruptaki gelişmelere ise bir olasılık dağılımı atfedebiliyorduk. Ne de olsa farkında olduğumuz bilmediklerimizdi söz konusu olan. 2017 yılı, 2016 yılına göre daha öngörülebilir bir yıl oldu. Onun için 2016 daha uzun bir yıldı diyorum.

Şimdi 2018 yılının karakteri üzerine düşünürken, ben, Sloven filozof ve aktivist Slavoj Zizek’in Donald Rumsfeld’in söylediklerine eklediği dördüncü unsurun, bu yıl için belirleyici olacağını düşünüyorum. Bütün alametler belirdi. Zizek, 2004 yılında, Rumsfeld’in tanımlamasında “bildiğimizi bilmediklerimiz” kategorisini unuttuğunu söylemişti. Bildiğimizi bilmediklerimiz ne demek? Normal yaşamımızda hareketlerimizi belirlerken dikkate aldığımız ama dikkate aldığımızın farkında olmadıklarımız. Önyargılarımız, bilincinde olmadığımız inançlarımız, verili kanaatlerimiz bu kategori içinde yer alıyor. Kanıt takmayan, verili kanaatlerimiz bunlar. Etkili ama etkili olduğunun farkında bile değiliz. 2018 yılında ben bilmediğimiz bildiklerimizin, önyargıların son derece etkili olacağını düşünüyorum doğrusu. Neden? Amerika’nın yeni Milli Güvenlik Belgesi nedeniyle elbette.

Amerika’nın yeni Milli Güvenlik Belgesi, güçlü bir hayal kırıklığına dayanıyor. Soğuk Savaş sonrası sendromu bir nevi. 1989’da soğuk savaşın bitişi ile birlikte bütün dünya ülkelerinin ortak bir liberal demokratik ideale yönelmesi bekleniyordu. Bu nasıl olacaktı? Öncelikle herkes artan iletişim olanakları nedeniyle özgür olanı, hakça olanı görüp farkına varacaktı. Sonra kendi ülkesinde o liberal demokratik ideallere uygun bir dönüşümü tetikleyecek adımları atacaktı. Halbuki ne oldu? Amerika’nın, Almanya’nın farkına varanlar, kendi ülkelerini Amerika ya da Almanya gibi yapmak için mücadele edeceklerine, kolay yolu seçtiler. Ne yaptılar? Bavullarını toplayıp Almanya’nın ve Amerika’nın yolunu tuttular. Ya da denediler ve yenilip bavullarını topladılar. Fark etmez. Sonuç hep aynı. Duvar söylemi işte buradan çıktı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türk lirası artık kurtulmuş sayılır mı? 01 Ekim 2018 | 581 Okunma Ali Rıza Amca yine derin bir merak içindeydi 24 Eylül 2018 | 399 Okunma Para bol bulamaç olunca, yatırımcı ne yapar? 17 Eylül 2018 | 228 Okunma Bütün bu işin Türkiye’nin ihracatına bir faydası olur mu? 10 Eylül 2018 | 157 Okunma Aslında Y kuşağının işi daha zor 07 Eylül 2018 | 343 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar