App Store inovasyon sürecini nasıl değiştirdi?
Türkiye, yüksek teknolojili ihracatını bir türlü artıramıyor. Türkiye teknolojik yenilenme için geleneksel kanallardan yeterince yabancı sermaye çekemiyor. Türkiye, teknoloji transferi için ne yapacağını...
Türkiye, yüksek teknolojili ihracatını bir türlü artıramıyor. Türkiye teknolojik yenilenme için geleneksel kanallardan yeterince yabancı sermaye çekemiyor. Türkiye, teknoloji transferi için ne yapacağını hala bilmiyor. Ben ortada hala derin bir kafa karışıklığı görüyorum. Son dönemde yine start-upları nasıl fonlarız ve büyütürüz diye bir yaklaşım görüyorum hem Orta Vadeli Program’da hem de torba yasa kargaşası içinde. Ben ekosistemdeki eksiğimizin finansman olmadığına artık iyice kanaat getirdim. Gelin bugün dünyada inovasyon eko sisteminin nasıl değiştiğini size bir anlatayım. Bakın son 10 yılda iPhone değil ama App Store inovasyon sürecini nasıl değiştirdi?
Apple’ın başkanı Steve Jobs 2007 yılında bizi iPhone ile tanıştırdı. Ben o vakit Blackberry kullanıyordum. Bir adet de Nokia’m vardı. Cep telefonu o vakitlerde yalnızca cepte taşınan telefondu. Öncelikle telefondu. Blackberry, e-postaları okumak ve yazmak için bir kolaylıktı. Yeniliği oydu. Nokia ise hızlı mesajlaşmak için fena değildi. Ama bu ek nitelikler daha pek yeniydi.
Şimdi artık cep telefonu her biri ayrı bir piyasayı sallayan, bir piyasada işlerin yapılma biçimini değiştiren bir mobil cihazlar platformu oldu. Siz cep telefonunuzda bir tuşa basıyorsunuz, iPhone’unuz bir yerden bir yere gitmek için size araç sağlamakla kalmıyor, parasını da ödüyor, elinizi cebinize atmadan hizmete erişebiliyorsunuz. Taksici yolda beni dolaştırır mı, fazladan para alır mı gibi endişelerin hepsi ortadan kalkıyor. Fatura sonradan e-postanıza geliyor. Hem İstanbul’da, hem Riyad’da, hem Beijing’te, hem de Washington’da.
Siz cep telefonunuzda bir tuşa basıyorsunuz, iPhone’unuz dünyanın istediğiniz yerinde size kalacak bir yer sağlayabiliyor. Farklı alternatifleri kıyaslayıp en iyisinden rezervasyon yapıp, para yatırabiliyorsunuz. Ayrıca bir başka tuşa basıp, nasıl gitmek istiyorsunuz, onun en iyi yolunu da en ucuza belirleyebiliyorsunuz. Parasını da ödüyorsunuz.
Siz iPhone’unuzda bir tuşa basıyorsunuz, iPhone’unuz artık çevirmen bile oluyor. Okutuyorsunuz konuşma metninizi iPhone’unuza, koyuyorsunuz iPhone’u Rusya devlet başkanı Putin’in önüne, söylediklerinizi anında çeviriyor. Metin vermeseniz duyduklarını da simültane tercüme edebiliyor. Mevcut çeviri programları, yapay zekanın sınırlarını her gün genişletiyor.
Örnekleri çoğaltmak mümkün ama soru aslında basit: 2007 yılında iPhone’u piyasaya sürenler, 2017 yılında, bu cihaz sayesinde, taksi piyasasının altüst olacağını, seyahat acentelerinin kapanacağını, çevirmenlerin işsiz kalacağını öngörmüşler miydi? 2007 yılında cep telefonunu bir nevi mobil işlemler platformuna dönüştürdüklerinin acaba ne kadar farkındaydılar? Bu mobil işlem platformunun hangi piyasaları nasıl sallayacağını önceden düşünmüşler miydi? Sanmıyorum. Bu soruların hepsine cevabım hayır. Dünün cep telefonlarına rakip olmayacak bir yenilik yaptıklarını biliyorlardı. Ama bugünkü iPhone’u zamanda ileriye doğru gidip o gün görebilseler, kesin gözlerine inanamazlardı gibi geliyor bana.