Fransa, Almanya’nın yolunda

Almanya’nın işsizlik oranı 2003 yılından 2016’ya yarı yarıya azaldı. 2003 yılında Almanya’nın işsizlik oranı yüzde 9,8’di, 2016’da 4,3’e indi. Fransa’nın işsizlik oranı...

Almanya’nın işsizlik oranı 2003 yılından 2016’ya yarı yarıya azaldı. 2003 yılında Almanya’nın işsizlik oranı yüzde 9,8’di, 2016’da 4,3’e indi. Fransa’nın işsizlik oranı ise 2003’ten 2016’ya azalmadı, tersine arttı. 2003 yılında yüzde 8,8 olan işsizlik oranı 2016’da yüzde 10’a vurdu. Nedir? 2008 küresel finansal krizine rağmen, Almanya’da işsizlik yarı yarıya azalırken, Fransa’da arttı.

Dünya Bankası veri tabanındaki ülkelerin ortalama işsizlik oranı 2003 yılında yüzde 6,9 iken 2016’da yüzde 5,8 oldu. Almanya ve Fransa’nın işsizlik oranı 2003 yılında dünya ortalamasının üzerindeydi. 2016’da Fransa’nın işsizlik oranı ortalamanın üzerinde kalmaya devam ederken, Almanya’nınki ortalamanın altına indi. Almanya ne yaptıysa doğru yapmış gibi görünüyor açıkçası.

Genç işsizliği açısından baktığınızda da resim aynı. Genç deyince, 15-24 yaşları arasındaki nüfustaki işsizlikten bahsediyorum. 2003 yılında Almanya’da yüzde 11,1 olan bu oran 2016’da 6,5’e geriledi. Fransa’da ise yüzde 18,2den 23,7’ye çıktı. Nedir? Fransa dünya ortalamasını yukarıya çekerken, Almanya 2016’da yine dünya ortalamasını aşağıya çekmeye başladı.

Ne oldu? Almanya’da hem okulda, hem iş yerinde, ikili eğitime dayanan, kapsamlı mesleki eğitim sistemi 2003’ten 2016’ya hep vardı ama işsizlik oranı bu arada yarı yarıya azaldı. Bakın, aynı kırılmayı benzer bir ikili eğitim sistemine sahip olan Avusturya’da hatta İsviçre’de görmek mümkün değil.

2003 yılında Almanya’da sosyal demokratlar iktidardaydı. Başbakan Schröder tam da o yıl 2010 hedeflerini (Agenda 2010) açıklamıştı. Hedefe varmaya daha 7 yıl vardı. Schröder konuşmakla yetinmedi, yapmaya başladı. Mart 2003’te parlamentoya bir reform paketi getirdi. Uygulamaya geçti. Ne oldu? 2010 yılına gelindiğinde işsizlik oranı 3 puan düşmüştü bile. Almanya, parmakla gösterilen bir ülke oldu.

Almanya’nın 2003 yılında yapmaya başladığını, Fransa, küresel krize rağmen hala yapamadı. O vakitler, Türkiye daha bir seçimden yeni çıkmıştı. Tayyip Erdoğan milletvekili seçilemediği için henüz başbakan değildi. O aralar, Batılı başkentleri geziyor ve iktidar değişikliğinin pürüzsüz bir biçimde gerçekleşmesi için lobi yapıyordu. O ziyareti bilenler, o toplantılarda Schröder’in ne yaptığından emin bir devlet adamı görünümünde olduğunu hala söylüyorlar. “Partim için kötü ama Almanya’nın geleceği için iyi bir adım atıyorum” sözünü ise özellikle vurguluyorlar. Ne diyeyim? Dediği çıktı. Angela Merkel başkanlığındaki Hristiyan Demokratlar o sayede iktidara geldi. Şimdi de Schröder’in 2010 hedefl eri gündeminin başarısı sayesinde yine iktidarda kalacak gibi görünüyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türk lirası artık kurtulmuş sayılır mı? 01 Ekim 2018 | 581 Okunma Ali Rıza Amca yine derin bir merak içindeydi 24 Eylül 2018 | 399 Okunma Para bol bulamaç olunca, yatırımcı ne yapar? 17 Eylül 2018 | 228 Okunma Bütün bu işin Türkiye’nin ihracatına bir faydası olur mu? 10 Eylül 2018 | 157 Okunma Aslında Y kuşağının işi daha zor 07 Eylül 2018 | 343 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar