Yeni Amerikan Milli Güvenlik Belgesi teknoloji transferini zorlaştırır

Amerikan Başkanı Donald Trump, 18 Aralık’ta yeni Milli Güvenlik Belgesi’ni açıkladı. En son Milli Güvenlik Belgesi Şubat 2015’te Başkan Obama tarafından yayımlanmıştı. Yeni Amerikan Milli Güvenlik...

Amerikan Başkanı Donald Trump, 18 Aralık’ta yeni Milli Güvenlik Belgesi’ni açıkladı. En son Milli Güvenlik Belgesi Şubat 2015’te Başkan Obama tarafından yayımlanmıştı. Yeni Amerikan Milli Güvenlik Belgesi, 34 ay içinde Amerika’da ne kadar ciddi bir yaklaşım değişikliği olduğunu ayan beyan ortaya koyuyor. Bugün müsaadenizle size bir karşılaştırma yapayım. Obama’dan Trump’a Amerikan milli güvenlik yaklaşımında kapsamlı bir biçimde değişen nedir ve bu değişim Türkiye için ne anlama gelmektedir? Gelin anlatayım.

Türkiye gibi ülkeler için ekonomik dönüşümde daha zor bir dönemin başında olduğumuz aşikar. Bu belge ile, son dönemde dünyayı değiştiren, teknolojik yeniliklerin kaynağı olan inovasyon süreci, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) için kıskançlıkla korunması gereken bir milli güvenlik meselesi olarak tanımlanıyor. Bu amaçla, milli güvenliğin inovasyon temeli diye bir kavram (National security innovation base--NSIB) ilk kez bu belge ile tanımlanıyor. Doğrusu ya, ben bizim gibi ülkeler için teknoloji transferini politize edecek, siyasi şartlara bağlayarak son derece zorlaştıracak yeni bir sürece girmekte olduğumuz kanaatindeyim. Hazır 11.Plan çalışmaları daha devam ediyorken, değişmekte olanı hemen dikkate almakta ve uzak filan değil yakın gelecek için planları gözden geçirmekte fayda var. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak bana sorarsanız.

Karamsar ve patavatsız bir belge bu

Ama önce, ekonomiyi ve dünyayı değiştiren teknolojik yenilikleri merkeze yerleştiren bu yeni milli güvenlik belgesini kısaca tanımlayayım. Belgeyi bir bütün olarak tanımlayayım ki, milli güvenliğin inovasyon temeli kavramını daha iyi anlayın. Bana “Tek kelimeyle bu belgeye ne dersin?” diye soracak olsanız, “Karamsar.” diye cevap verirdim. Hakkım iki kelime olsa, “Karamsar ve patavatsız.” derdim. Burada patavatsızı İngilizcede karşılığı açık sözlü olan “blunt” kelimesi ile kullandığımı da söylemek isterim. Doğrusu ya, Başkan Trump’ın bu yaklaşım değişikliğini ifade etmek için son derece doğru bir seçim.

Önce rakamlar. Obama’nın 2015 belgesi 29 sayfa ve 13,600+ kelimeydi. Trump’ın 2017 belgesi 55 sayfa ve 20,300+ kelimeden oluşuyor. Obama’nın metninde kolektif kelimesi tam 12 kez geçiyordu. Trump’ın metninde ise yalnızca 2 kere kullanılıyor. İlkinde dünyanın idaresinden bahsederken, ikincisinde ise esasen diplomasiyi tarif etmek için.

Ama bana ilginç gelen doğrusu, ilk kez bu metinde 2 kez kullanılan “complacency” kelimesi oldu. Kelime, başarının getirdiği memnuniyet hissinden kaynaklanan atalet manasına geliyor. Ben metni okudukça, Trump kadar Bannon’ın da Amerikan seçimlerinin cilveleri gibi değerlendirilmemesi gerektiğine, derinlerde bir hali temsil ettiklerine kani oldum doğrusu.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türk lirası artık kurtulmuş sayılır mı? 01 Ekim 2018 | 581 Okunma Ali Rıza Amca yine derin bir merak içindeydi 24 Eylül 2018 | 399 Okunma Para bol bulamaç olunca, yatırımcı ne yapar? 17 Eylül 2018 | 228 Okunma Bütün bu işin Türkiye’nin ihracatına bir faydası olur mu? 10 Eylül 2018 | 157 Okunma Aslında Y kuşağının işi daha zor 07 Eylül 2018 | 343 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar