Buteflika
Fransa’dan 1962’de bağımsızlığını kazanan Cezayir sözde cumhuriyet oldu, ama aslında cumhurun hissiyatına ve fikriyatına metelik vermeyen bir tek parti diktatörlüğüydü kurulan. Hükümette Ulusal...
Fransa’dan 1962’de bağımsızlığını kazanan Cezayir sözde cumhuriyet oldu, ama aslında cumhurun hissiyatına ve fikriyatına metelik vermeyen bir tek parti diktatörlüğüydü kurulan. Hükümette Ulusal Kurtuluş Cephesi vardı, Halk Meclisi denen yerdeki bütün sandalyelerde Ulusal Kurtuluş Cephesi üyeleri oturuyordu, ordu zaten Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin ta kendisiydi. Başta petrol gelirleri olmak üzere milli servet üzerindeki her türlü tasarruf hakkı da tabii ki bütünüyle bu partinin adamlarına aitti. Diktatörlüğün kaçınılmaz sonucu olarak yolsuzluk diz boyuydu. Elitler bolluk içinde yüzerken halk sefalet içindeydi. Sefalet içindeydi, ama sesini çıkarmaya korkuyordu. 1988’e kadar halkın ensesinde rahat rahat boza pişirdi rejim. O sene kitlesel protesto gösterileri oldu. Sabrı taşan halk, ekmeğe zam gibi vesilelerle ayaklanma provaları yapıyordu. Ulusal Kurtuluş Cephesi bu işi böyle sürdüremeyeceğini anlayıp dizginleri gevşetmeye başladı.