Ankara’da yüksek hızlı tren ile kılavuz lokomotifin çarpıştığı hat, geçen nisan ayında hizmete açılmıştı.
Bir şeyin açılışını yapmak, o şeyin tamamlandığını ilan etmektir.
Ne var ki kazanın olduğu mıntıkada sinyalizasyon yok.
Geçen nisan ayında yoktu, şimdi de yok.
Halbuki, söz konusu hattın (Sincan-Ankara-Kayaş) yüksek hızlı trene uygun olarak yeniden inşası projesinde ve ilgili ihalede sinyalizasyon da yer alıyor.
Demek ki hat, eksikleri tamamlanmadan açılmış.
***
Ulaştırma bakanı, “Sinyalizasyon sistemi demiryolu sistemi için olmazsa olmaz değil. Bu sistemin olmamasından dolayı demiryollarında işletme yapılamaz diye bir şey yok” diyor.
Peki nereden çıkmış bu sinyalizasyon denen şey?
Azami emniyet arayışından çıkmamış mı?
Yüksek hızlı tren hattında değilse nerede gösterilecek azami emniyet hassasiyeti?
Esasen hükümet de konuya böyle yaklaşıyor olmalı ki, projeye sinyalizasyonu da koydurmuş.
Ama sonra ‘Sinyalizasyonsuz da olur’ veya ‘Bir süre sinyalizasyonsuz idare edilsin’ demiş işte.
Oradaki tren trafiğinin sinyalizasyon yerine telefon-telsizle idare edilmesini yeterince emniyetli bulmuş, azami emniyet şartı aramamış.
Hiç değilse Çorlu’da geçen temmuz ayında meydana gelen ve 25 kişinin ölümüne yol açan o korkunç tren kazasından sonra durumu gözden geçirip ‘Sinyalizasyon devreye girene kadar bu hattı kullanmayalım’ denseydi ve o iş hızlandırılsaydı…
***
Sinyalizasyon da insan yapımıdır ve hatadan münezzeh değildir.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.