İktidar salt kötülük müdür?
Ağır bir önermeyle başlayacağım yazıya: Türkiye’de Sol’un, hatta CHP dahil pek çok muhalif kesimin düşünsel kibri ne kadar genişse, düşünsel sığası da o kadar dardır. Hesapta...
Ağır bir önermeyle başlayacağım yazıya: Türkiye’de Sol’un, hatta CHP dahil pek çok muhalif kesimin düşünsel kibri ne kadar genişse, düşünsel sığası da o kadar dardır. Hesapta yalayıp yutmadıkları düşünsel alan, Türkçeye kazandırmadıkları düşünür yoktur. Ama iş Menderes’le DP’ye, Özal’la ANAP’a, Erbakan’la RP’ye, Erdoğan’la Ak Parti’ye gelince, varıp sığındıkları durak 19. yüzyılın “iktidar” tasarımıdır. *** Salt olumsuzluk, salt bastırma, salt kötülük olarak iktidar. Bu söylemleri yukarıda andığım adlar ve partiler döneminde hep daha beter bir hal almıştır. “Diktatörlük özlemi içinde bir adam” olarak betimlemişlerdir Özal’ı. Düşlediğinin onda birini anca gerçekleştirmişti Özal. Çok daha fazla yol alan Erdoğan’a bunca yüklenmeleri boş yere değil tabii. Onlara göre biz hepimiz kötüyüz, biz kötülüğün destekçisi, ortağıyız.