Benzer kazaları nasıl önleyebiliriz?

Ne zaman Emniyet güçlerini ilgilendiren bir kaza veya terör saldırısı olsa, sosyal medyadaki bazı gruplar hemen harekete geçiyor. Yalan ve yanlış bilgilerle halkı kışkırtmaya veya manipüle etmeye çalışıyorlar. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait helikopterin düşüşünde de aynı şey oldu. Akla hayale gelmeyecek senaryolar yazıyorlar. Doğruyu öğrenmek için soru sormak başka, körü körüne kirli bilgi pompalamak başka bir şeydir. Hepimiz olayın nasıl gerçekleştiğini bilmek istiyoruz. Gerçeği ortaya koyacak en sağlam kaynak kaza kırım raporudur.

Bu rapor çıkıncaya kadar söylenecek her şey, tahminin ötesine geçmeyecek. Helikopterin düşüşüne sabotaj veya terör saldırısının neden olduğuna dair şu ana kadar bir işaret yok. Bingöl’den Tatvan’a gitmekte olan AS 532 tipindeki Cougar askeri helikopteri Bitlis’te düştü. Helikopterdeki askerlerden 11’i şehit oldu. Kaybettiğimiz kahramanlar arasında Elazığ’daki 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Osman Erbaş da var. Şu ana kadarki verilerden, helikopterin bir teknik arıza veya hava şartlarının yol açtığı anormal bir durumdan ötürü düşmüş olma ihtimali ağırlık kazanıyor.

TÜRKİYE İLK SIRADA

Türkiye yurt içinde ve dışında teröre karşı çok etkili mücadele veriyor. Bunda İçişleri Bakanlığı’na bağlı polislerin, Jandarma’nın, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, MİT’in ciddi katkısı var. Kurumlar arasında yüksek işbirliği söz konusu. Türk askerleri çok uzun yıllardır hiçbir NATO ülkesinin olmadığı oranda tehdit düzeyiyle karşı karşıya. Bu çerçevede çeşitli birlikler, farklı faaliyetler için bir bölgeden diğerine sürekli taşınıyor.

TSK, Cougar helikopterlerini, Black Hawk’ları ve F-16’ları bütün NATO ülkelerinden daha yoğun kullanıyor. Bölgedeki şehirler birbirlerine birkaç yüz kilometre mesafede olduğu için uçakla seyahate elverişli değil. O nedenle asker nakilleri çoğunlukla karayolu veya helikopterle yapılıyor. Denetimler, operasyon bölgesinde görev yapan askerlerin hazırlık seviyesinin kontrolü ve moral açıdan da gerekli.