COVID-19’un kökenini nasıl öğreneceğiz?
Milyonlarca insanın ölümüne neden olan ve 2 yıldır dünyayı felç eden COVID-19 virüsü ilk kez nasıl ortaya çıktı? Doğal yollarla mı yayıldı, laboratuvar ortamında mı geliştirildi?...
Milyonlarca insanın ölümüne neden olan ve 2 yıldır dünyayı felç eden COVID-19 virüsü ilk kez nasıl ortaya çıktı? Doğal yollarla mı yayıldı, laboratuvar ortamında mı geliştirildi? Virüsün ilk kez görüldüğü Wuhan şehri, Çin Halk Cumhuriyeti’nde olduğu için tartışmalar önemli oranda Çin odaklı seyrediyor. Önceki ABD Başkanı Donald Trump ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo neredeyse kesin ifadeler kullanarak Çin makamlarını suçlamışlardı. Joe Biden döneminde aynı oranda Çin hedef alınmamakla birlikte tartışma bitmedi. ABD kaynaklı bazı kuruluşlar ve medya organları zaman zaman bu iddiayı gündeme taşıyor ve pandemiden ötürü Çin’i doğrudan sorumlu tutuyor. Çin Halk Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçiliği iddialara yanıt vermek üzere bir toplantı gerçekleştirdi. Çin Büyükelçiliği Siyasi Müsteşarı Qian Xinyi’nin konuşmacı olduğu etkinliğe ben de davetliydim.
ABD’nin temel tezlerini yukarıda aktarmıştım. Çin yönetiminin buna verdiği yanıtı ise Müsteşar Xinyi şöyle özetledi: “ABD Merkezi Haber Alma Teşkilatı’nın (CIA) sunduğu COVID-19 kaynağına dair bir rapor kısa süre önce yayımlandı. Bu rapor bilime karşı bir siyasi rapordur ve virüsün kaynağını araştırma bahanesiyle sorumluluklarından kaçarak salgınla mücadele başarısızlığını Çin’e yüklemeyi amaçlamaktadır ve Çin’i karalamaya çalışmaktadır.
Çin buna kararlılıkla karşı çıkmaktadır. Salgının meydana gelmesinden bu yana geçen süre içinde, ABD tarafı salgının en ciddi şekilde yayıldığı dönemde Dünya Sağlık Örgütü’nden (DSÖ) çekildi. Dünya ülkelerinin aşıya en çok ihtiyaç duyduğu dönemde, aşı ihracatını engelledi. Çin ve DSÖ’nün salgının kökeni hakkında birinci etaptaki araştırmayı başarıyla tamamladığı bir dönemde, ABD salgının laboratuvardan sızması iddiasını kışkırtmaya çalıştı.
ABD’nin tüm bu girişimleri, kendi ülkesinde salgınla mücadelede başarısızlığına yol açarken, Amerikalıların ciddi boyutta can kaybına neden oldu. Özellikle salgının kökeni hakkında küresel araştırma, iş birliğini ciddi şekilde zehirledi. ABD günümüzde küresel salgınla mücadelenin en büyük sabotaj ve engel unsuru haline geldi. Washington, Çin’i şeffaf olmamakla suçluyor.
Bu iddia tamamen mesnetsizdir. Çin, açık, şeffaf ve bilimsel tavırla DSÖ uzmanlarını 2 defa ülkeye davet etmiştir. Bu yılın başında uluslararası ve Çin uzmanları 28 günlük çalışmalarla Çin-DSÖ ortak raporunu yayımlamış, profesyonel ve bilimsel sonuç elde etmiş ve küresel virüsün kaynağını bulma işbirliğine iyi bir zemin hazırlamıştır…” Çin devletinin görüşü özetle böyle.