Havacılıkta kritik isimler buluşuyor
Türkiye’nin Libya ve Suriye’deki güvenlik operasyonlarındaki etkinliği hava gücünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, F-16’ları, tanker ve erken uyarı...
Türkiye’nin Libya ve Suriye’deki güvenlik operasyonlarındaki etkinliği hava gücünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, F-16’ları, tanker ve erken uyarı uçakları çok geniş bir coğrafyada Türkiye’nin caydırıcı bir güç olarak öne çıkmasını sağladı.
Türk yapımı İHA ve SİHA’lar Suriye’den sonra Dağlık Karabağ’daki çatışmalarda da Rus sistemlerine karşı açık bir üstünlük ortaya koydu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’nin bu alandaki etkinliğini artıracak projelere en başından beri ciddi destek veriyor.
Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda STM, Havelsan, Roketsan, Aselsan, Tusaş, Baykar, Vestel, Kale Grubu gibi kurumlar kendi alanlarında ciddi çalışmalar yürütüyor. Türkiye son 20 yılda hava gücü ve askerî havacılığın yanı sıra sivil ulaşımda da kayda değer yol kat etti. Türk Hava Yolları başta olmak üzere havacılık kuruluşları Avrupa ortalamasının çok üzerinde bir performans ortaya koyuyor.
THY özellikle koronavirüs kısıtlamaları nedeniyle yolcu uçuşlarının sınırlandığı bu dönemde kargo taşımacılığıyla büyümeye devam etti. Yukarıda özetlediğim bütün bu başlıklar 2-6 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek Eurasia Airshow’da uzmanlarla masaya yatırılacak. Türkiye’nin önde gelen havacılık, uzay ve savunma etkinliği durumundaki Eurasia Airshow bu yıl pandemi şartlarından ötürü online ortamda gerçekleştirilecek.
Hakan Kurt’un koordinasyonunda düzenlenen zirvenin bu yılki sloganı “Birlikte Yükseliyoruz” (We Rise Together). Zirvede ABD, Rusya, İngiltere, Ürdün, Romanya, Filipinler Katar, Lübnan, Makedonya, Zambiya gibi ülkeler ve NATO’dan konuşmacılar var.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul Nişantaşı’ndaki tarihi Vezir Köse Mehmet Raif Paşa Konağı’na gittim. Birçoğumuz, defalarca önünden geçtiğimiz bu tarihî yapıyı fark etmemiş olabiliriz. Konak, kısa süre önce Kalyon Kültür adıyla restore edilmiş hâliyle yeniden İstanbulluların karşısına çıktı.