Mustafa Akıncı’nın siyasi intiharı
Terörle mücadele konusunda herkes farklı bir görüş ortaya koyabilir elbette. Ancak Türkiye’nin aylar süren hazırlıklar sonrasında, birçok uluslararası riski göze alarak başlatmış olduğu...
Terörle mücadele konusunda herkes farklı bir görüş ortaya koyabilir elbette. Ancak Türkiye’nin aylar süren hazırlıklar sonrasında, birçok uluslararası riski göze alarak başlatmış olduğu büyük operasyonu karalayacak söz söylerken iki kere düşünmek gerekir. Hele bunu “Cumhurbaşkanı” unvanı taşıyan bir kişinin yapması akıl alır gibi değil! Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye’nin 1974 yılında gerçekleştirdiği “Kıbrıs Barış Harekâtı” gibi “Barış Pınarı Harekâtı”nın da barış kelimesini içermekle birlikte aslında savaş olduğunu vurguladı. Akıncı, ‘‘1974 yılında 27 yaşındayken, faşist Yunan cuntasının neden olduğu Türkiye’nin askeri harekâtında ben de her genç Kıbrıslı Türk gibi görev aldım. Lefkoşa’da Dereboyu’ndaki savaşta arkadaşlarım yanımda şehit düştüler; pek çoğumuz gibi ben de savaşın ne demek olduğunu yaşayarak öğrendim. Bu nedenle savaşın acılarını hiçbir toplumun yaşamasını istemem. Türk, Kürt, Arap hiçbir çocuğun burnunun kanamasını arzulayamam. Daha önce de söyledim, 1974’te biz adına ‘Barış Harekâtı’ desek de bu bir savaştı ve akan da kandı. Şimdi ‘Barış Pınarı’ desek de akan su değil, kandır. Bu nedenle bir an önce diyalog ve diplomasinin devreye girmesi en büyük dileğimdir’’ diye sözlerine devam etti. CNN Türk’teki programımda AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un yanıtı çok doğru. “Eğer Kıbrıs Barış Harekâtı yapılmasaydı, Akıncı bugün KKTC Cumhurbaşkanlığı makamında oturmuyor olacaktı.” Hatta ben bir adım ötesine götüreyim, Türk Ordusu bu kahramanca mücadeleyi kazanmasaydı, Kıbrıslı Türkler bugün Rumların her türlü baskısıyla bir anlamda modern esaret altında yaşamlarına devam edecekti, hiçbir haklarını tam olarak kullanamayacaklardı. Akıncı, kan dökülmesine karşı çıkıyor. Kan dökülmesini kim istiyor ki? Suriye’yi bu...