Edebâli, Orhan Bey döneminde hayatta mıy
Merhum Halil İnalcık, Âşıkpaşazâde tarihinin, başta arşiv belgeleri olmak üzere diğer kaynaklar ışığında eleştirel bir şekilde değerlendirilmesi görüşündeydi. Tarih...
Merhum Halil İnalcık, Âşıkpaşazâde tarihinin, başta arşiv belgeleri olmak üzere diğer kaynaklar ışığında eleştirel bir şekilde değerlendirilmesi görüşündeydi. Tarih çalışmalarında temel kuraldır, bir kaynakta bir kayıt, hatta bir arşiv belgesi görmek, orada yazılanların geçmişte birebir yaşandığı, kayıt veya belge ne diyorsa olayların aynen öyle cereyan ettiği anlamına gelmez. Tarihçiler, kaynağın türüne, kim tarafından üretildiğine, döneminde yazılıp yazılmadığına bakarlar, ellerindeki belgenin dış ve iç tenkidini yapar, eleştirel duruşlarını korur ve orijinal kaynaklarındaki önyargılar ve tarafgirliklerin geçmişi yeniden kurarak anlama çabalarına en az hasarı verebilmesi için mümkün olduğu kadar çok ve değişik çıkışlı kaynak görmeye çalışırlar. Muhakkak ki, kaynaklar arasında bir güvenilirlik hiyerarşisi vardır. Halk hikâyeleri, azizlerin hikâyelerini anlatan menâkıbnâmeler, hatta tarihî bilgi içeriği çok daha yoğun olan kronikler, belki bağlamı daha kolayca anlamamızı sağlarlar ama döneminde üretilmiş arşiv belgelerine göre geçmişi yansıtma ve kesinlik arz etme kapasitelerinin daha yüksek olduğu söylenemez. Bu tabii ki, tarihçilerin arşiv belgelerini sorgusuz sualsiz, hiçbir eleştiriye tabi tutmaksızın kabul etmeleri anlamına gelmiyor. Yukarıda değindiğim yöntem yaklaşımı arşiv belgeleri için de aynen geçerlidir. Merhum Halil İnalcık’ın, “Âşıkpaşazâde Tarihi Nasıl Okunmalı?” başlıklı makalesinde, Âşıkpaşazâde’nin söylediklerini başta arşiv belgeleri olmak üzere diğer kaynaklar ışığında nasıl değerlendirdiğini ve özellikle de Şeyh Edebâli- Osman Bey ilişkilerinden yola çıkarak Babaî- Vefâîlerin Osmanlı kuruluşundaki rolünü nasıl gördüğünü ele alacağız. Fakat önce, Âşıkpaşazâde’nin, Edebâli hakkında söylediklerini aynen kabul ettiğimiz takdirde, tıpkı bacanaklık meselesinde olduğu gibi sorun olarak beliren bir diğer konuya bakalım. Osman Gazi’nin Edebâli’nin kızıyla evlenmesi rivayetinin ortaya çıkardığı başka bir aile meselesi de diyebiliriz.