KAFESTEN BİR NİDÂ
III. Selim’in, diğer çağdaşlarından daha fazla bir şekilde olağanüstüne, sihre veya büyüye inandığını kendi şiirlerinden göremediğimi söylüyordum.
Onun elinden çıkma hatt-ı hümâyunlarda da bu konuda bir işaret yoktur. Dahası sihri, Müslüman olmayanların bir faaliyeti olarak gördüğüne dair bir dörtlüğü bulunuyor: “Küffār İslām üstüne sihrini saçar Okuyalım ism-i a‘zamı efsūnı bozar Kāfir elinde kaldı bunca Tātār Kırım gibi yüce şehr kalsın mı böyle” Peki, diyelim ki düşman yapsa da sihre inanıyor; ama gördük, Âsım da o kadarına, hatta daha fazlasına inanıyordu. Hatta önerilen reçete bile aynıdır…
Osmanlı sanayiinden kalanlar ve bir ara
05 Ocak 2020 | 290 Okunma
Osmanlı sanayiinden kalanlar ve bir ara toplam
03 Ocak 2020 | 51 Okunma
Son vakanüvisin gramofon fabrikası
29 Aralık 2019 | 278 Okunma
Osmanlı’nın istatistik meselesi
22 Aralık 2019 | 258 Okunma
Yıl 1897 Van’da 9 bin 567 tiftik keçisi
15 Aralık 2019 | 738 Okunma
TÜM YAZILARI