Müneccimbaşı: Romalıların ülkelerinden b
Osmanlı tarihyazımında Diyar-ı Rum deyince sadece Anadolu şehirlerini anlamanın tarihini 17. Yüzyıla hatta daha eskiye götürebiliriz. Son haftalardaki “Rumî” yazılarımda kıyısında köşesinde...
Osmanlı tarihyazımında Diyar-ı Rum deyince sadece Anadolu şehirlerini anlamanın tarihini 17. Yüzyıla hatta daha eskiye götürebiliriz. Son haftalardaki “Rumî” yazılarımda kıyısında köşesinde dolaştığım bir konuya, Anadolu ve Diyar-ı Rum veya kısaca Rum arasındaki ilişkiye geldi sıra. “Rum” denince zaman içindeki değişiklikler bir yana dursun aynı zaman dilimindeki farklı bağlamlarda bile farklı yerler ve mevcudiyetler anlaşıldığı, Anadolu’nun da Antik Yunan’dan beri coğrafyası ve sınırları sabit olmadığı için anlatması pek kolay olmayacak. . . Konuya girmezden önce bu karmaşık terminolojiyi özetlemek faydadan ari olmayabilir. Rum, Roma’nın Araplar ve diğer Ortadoğu halkları gözündeki ismiydi. Selçuklular ve Osmanlılar bu ismi ülkeleri için kullanmakta herhangi bir sakınca görmediler. Osmanlı döneminde, bazen “Rumiyye-i Sugra” (Küçük Rum) diye adlandırılan, merkezi Sivas olan bir Rum eyaleti vardı.