İçeride deplasmanı yaşatmak
İLK maçın avantajı, kendi sahasında oynadığı maçların ezici üstünlüğü ile birleşince Galatasaray için finale çıkılmış bir karşılaşma olarak görüldü...
İLK maçın avantajı, kendi sahasında oynadığı maçların ezici üstünlüğü ile birleşince Galatasaray için finale çıkılmış bir karşılaşma olarak görüldü Akhisar maçı.
Bu şekilde görülmesi doğaldı ama taraftar açısından.
Oyuncular ciddiyeti bırakınca işler değişir.
Başakşehir’e karşı sezonun en ciddi ve disiplinli oyununu oynar ve hata yapamdan maç kazanırsın, Akhisar’a sezonun en ciddiyetsiz ve kötü oyununu oynar finali kaybedersin.
Maç, Okan Hocanın senaryosu ile başladı. İlk maçı kendi sahanda kaybetmişsin, çok zor bir deplasmanda oynayacaksın ve turu geçmek istiyorsun. Tek isteğin ilk dakikalarda gol atmak olurdu ve Akhisar bunu yaptı.
Dahasını da yaptı. Arkada iyi savaş, orta sahada bol top kazanma, bunları bazen kısa bazen uzun defans arkasına kullanma ve devamlı öne koşular yapma.
Sonuç da aldılar. Maçı Galatasaray’dan daha fazla istediler ve ilk yarıda beklemedikleri bir skorlar bitirdiler.
KÖTÜ ÖTESİ...
· Asıl önemli olan Galatasaraylı oyuncuların bu duruma nasıl reaksiyon göstereceğiydi. İç saha maçları meşhur bir takım mı yoksa formayı almak isteyen oyuncuların bireyselliği mi maçı çevirecekti. İlk yarıda hiçbiri yoktu ortada.
Var olan tek gerçek, bu sezon maç çeviren, maç kazandıran ve 12. gücü başka seviyeye taşıyan taraftarın varlığıydı.
Neden kötü başladı ve ilk yarı kötü bitti?
· Çünkü maçı ve turu oynamadan kendince kazanmıştı Galatasaray.
· Çünkü yeterince agresif ve istekli oynamadı Galatasaray.
· Çünkü rakip kadar koşmadan kazanacağını sandı Galatasaray.
· Çünkü formayı zaten alamayacağını bilen oyuncularla oynadı Galatasaray.
· Çünkü defansın arkasına atılan her topta pozisyon verdi Galatasaray.
· Çünkü rakibe çok rahat oynama...