Tam bir deplasman takımı
Galatasaray adına ligin ilk yarısını olabilecek en iyi pozisyonda bitirme adına önemli bir deplasmandı. Önemliydi çünkü, Kayseri’de kaybetmenin, sonraki haftalarda oynanacak Beşiktaş ve Başakşehir...
Galatasaray adına ligin ilk yarısını olabilecek en iyi pozisyonda bitirme adına önemli bir deplasmandı. Önemliydi çünkü, Kayseri’de kaybetmenin, sonraki haftalarda oynanacak Beşiktaş ve Başakşehir deplasmanlarına, dolayısıyla ligdeki sıralamaya ciddi etkisi olurdu.
Elde kalan sağlam oyunculardan sahaya çıkacak olanların hepsi zemindeydi. Fatih hocanın oyuncu seçimi konusunda fazla şansı yoktu ama pek tercih etmediği ve çok nadiren yaptığı sistemle oynayarak dezavantajı azaltma fikrini uyguladı. 3’lü savunma, sakat ve cezalıların çok olduğu, deplasman probleminin tavan yapacağı bir dönemde biraz da mecburi oldu.
İyi tarafı, orta sahada daha kalabalık, önde 2 forvet ile oynamak ve daha üretken olmayı sağladı. Zor tarafı ise, sıkıntılı ve hata yapan defansın 1 az oynamak ve sıfır hata ile oynama mecburiyeti içinde olmasıydı. Feghouli ile avantajlı taraf devreye girdi ve öne geçti Galatasaray. Bu gol aynı zamanda kötü günler geçiren takıma ciddi moral ve motivasyon da kattı.
TAM KONSANTRASYON
Galatasaray’ın oyunu için en doğru tanım, tam bir deplasman takımı gibi oynadığıdır. Tam bir takım savunması, tam konsantrasyon, rakibe verilen az pozisyon, girilen fazlaca pozisyon ve net bir galibiyet. Galatasaray, bu doğru oyunu diğer deplasmanlarda oynarsa zor kaybeder.
CAN SİMİDİ FEGHOULI
Feghouli ilk goldeki ciddi katkısı dışında ilk yarıda takımın en istekli ismiydi. Feghouli’nin bu oyunu çok ihtiyaç olan bir dönemde gelen can simidiydi. Takımın, cezalılılar ve sakatların olduğu zor dönemde gösterdiği reaksiyon ve mücadele gayet iyiydi. Üstüne Onyekuru’nun durdurulması zor performansı da eklenince G.Saray’ın işi kolaylaştı.