İsrail hızlandırıyor
Türkiye, uluslararası bir konuda ağzını açmaya görsün... Sayın İbrahim Kalın bir konuda iki cümle etsin veya bir yazı yazsın... Okyanusun öte tarafında bir koro ayağa kalkıyor, ağzına geleni...
İsrail parlamentosu, geçen hafta, ülkenin Musevilik temelinde bir ulus-devlet olduğunu; ana dilinin İbranice’den ibaret bulunduğunu vs. belirten bir yasayı 55’e 62 oyla, yani 7 oy fazlasıyla kabul etti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, iç siyaset açısından dinsel ve ulusal gösterilere ihtiyacı var. Karısı ve oğlu, çeşitli skandallarla Netanyahu’nun koltuğunu sarsıyorlar. Polis kuvvetiyle iki-üç yıldır süren çekişmesi de, kendisini azil davasının eşiğine getirmiş vaziyette. Dolayısıyla yasanın İsrail’i bütün Musevilerin anavatanı ilan etmesi, Netahyahu’nun, bu dinci-milliyetçi perendeleri uluslararası alanda atmaya başladığının göstergesi oldu...
ABD’den İsrail’e, Avrupa ülkelerinin neredeyse tamamı, bu yasanın hemen her maddesini eleştirdi. Başkan Erdoğan, sözcüsü ve Dışişleri Bakanlığı bu yasayı kınadılar, özellikle İsrail nüfusunun yüzde 20’sini oluşturan Arap halkın ikinci sınıf vatandaş durumuna düşürülmesini, Arapça’nın ülkenin ana dilleri arasından çıkartılmasını eleştirdiler.
ABD’de güya iki partinin de görüşlerini yansıtan bir araştırma kuruluşu olduğu iddiasındaki Bipartisan Policy Center adındaki kuruluşta ortadoğu uzmanı olarak çalışan Dr. Nicholas Danforth, her anda ve durumda Türkiye’ye kabahat bulma ve Türkiye’yi susturma görevini üstlenmiş kişilerden biri. Danforth bunu, bilimsel bir nezaketle ve mantık kuralları çerçevesinde de yapmıyor. Türkiye’nin İsrail’e yönelttiği eleştiriye yanlış ve haksız noktalarını bularak karşı çıkmak başka, ama mesela şu cümleyi kurmak çok başka: