Türkiye’nin dünyadaki yeri
“Türkiye’nin Rusya ile arasının açıldığı” haberlerinin kasıtlı arttığı meydanda. Rusya’nın İdlib’e hava harekâtı düzenlediği yalanından sonra, 38 bin ton domatesten 40 tonu (yani iki vagon dolusu) çürük çarık diye geri gönderilince, bu bir tür krize tahvil edildi.
Bütün bunlar S-400 teslimatı yaklaştığı için oluyor.
İçerdeki yalan rüzgârını, dışarıdaki “wishful thinking” fırtınası izliyor. Sözlükler bunu “hüsnü kuruntu” diye çeviriyor. Belli ki “hüsn-ü zan” (iyi sanı) teriminden türetilmiş bir argo. Kuruntunun iyisi olmaz!
Bir yazarın, kendi dileğini, bir akıl yürütme süreciyle vardığı sonuç gibi sunmasına “wishful thinking” deniyor. Açın Demokrasileri Savunma Vakfı’nın (FDD) sitesini ve benzerlerini, bakın “analist” sıfatı taşıyan Merve’lerin, Hümeyra’ların, Greg’lerin, Tom’ların yazılarına. Hepsinin bir “haber üslubu” ile başladığını, ama bir iki paragraf sonra ya “adının açıklanmasını istemeyen” bir uzmanın ağzından ya da “kaynakların verdiği bilgiye göre” devam eden yorumlar göreceksiniz.