ABD’nin barutu mu bitti?
Bir ABD Büyükelçisi röportaj vermişse izaha muhtaç bir durum oluşmuş demektir. Dün Cerattepe aktivisti olarak da tanıdığımız ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass, bir TV kanalına uzun bir...
Bir ABD Büyükelçisi röportaj vermişse izaha muhtaç bir durum oluşmuş demektir.
Dün Cerattepe aktivisti olarak da tanıdığımız ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass, bir TV kanalına uzun bir röportaj verdi. Röportajın sebebi hikmeti Türkiye-Rusya yakınlaşmasıydı. “Türkiye’nin Rusya ile iyi, verimli, yapıcı bir ilişki kurmasını anlıyor ve destekliyoruz. Ancak Rus hükümetinin diğer bir takım politikaları ve bölgedeki davranışlarıyla ilgili temkinli davranmasını da beklerim. Türk basınında son dönemde gördüğüm ve rahatsız edici bulduğum şeylerden biri de, ABD’nin Türkiye’yi bir şekilde parçalamak istediği ya da Türkiye’nin başarısız olduğunu görmek istediği için Türkiye ve Rusya arasındaki yakınlaşmayı bir şekilde baltalamak istediğine dair iddialar. Hiç kimse Türkiye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne Amerika Birleşik Devletleri kadar bağlı olmamıştır. Buna karşın, Rusya hükümeti ise uluslararası sınırları değiştirmek ve başka bir ülkenin bir kısmını ilhak etmek amacıyla son yıllarda askeri güç kullanmış olan tek Avrupa hükümetidir. Dolayısıyla, Türkiye’nin Rusya’yla ilişkisini ilerletirken ve yeniden geliştirirken bu gerçekleri de göz önünde bulundurmayı sürdürmesini umuyoruz.” Bu ifadeler ilgili mercilerce mutlaka not edilmiştir ancak ABD’nin izah etmesi gereken konular, Bass’ın resmi ağızla söylediği cümlelere sığmayacak kadar derin. Türkiye’nin bütünlüğünü hedef almadığını söyleyen ABD, Suriye iç savaşını fırsata çevirmek isteyen PKK’ya destek vermiştir. “PKK başka PYD başka” ya da “Biz DSG’ye yardım ediyoruz, PYD’ye değil” gibi ifadeler en çok söylenen yalanlar kategorisinde mütalaa edilmektedir.