Ahmet İnsel’in gözünde FETÖ
Ahmet İnsel 17-25 Aralık’tan bu yana açık bir şekilde FETÖ’nün yayın organı olarak hizmet veren Cumhuriyet gazetesindeki yazısında şöyle diyor; “... Müslüman Kardeşler gibi sivil alanda...
Ahmet İnsel 17-25 Aralık’tan bu yana açık bir şekilde FETÖ’nün yayın organı olarak hizmet veren Cumhuriyet gazetesindeki yazısında şöyle diyor;
“... Müslüman Kardeşler gibi sivil alanda örgütlenen belki onlardan çok daha fazla uluslararası planda kabul görmüş, son 30 yılda kurulmuş hükümetlerin hemen hepsinin çok yakın işbirliğinde bulunduğu bir dini cemaat örgütlenmesi, terör örgütü olmakla suçlanıyor. Mısır’la aradaki fark Türkiye’de ‘terörist’ olanlar başarısız darbe girişimi yapanlar. Ama biliyoruz ki eğer darbe girişimi başarılı olsaydı bu sefer AKP terör örgütü olarak tanımlanacaktı. Belki darbecilerin atadığı savcı Erdoğan Terör Örgütü İddianamesi hazırlayacaktı!”
Cımbızlamış falan değilim, bu ifadeler olduğu gibi profesörümüze ait.
Sorbonne’larda hocalık yapmış, uluslararası sosyal bilimler kamusunda kendince yer edinmiş biri. Demokrasi anlayışı ise PKK’yı Avrupa Parlamentosu’nda ağırlayanlarla birebir aynı. Türkiye’ye de zaten Fransa’dan bakıyor.
“Uluslararası planda kabul görmüş” olmayı çok önemsiyor. Müslüman Kardeşler ile Fethullah Gülen Örgütü arasındaki farkı da böyle işaretliyor zaten.
PKK’ya dahi terör örgütü demekten imtina eden bir ekolden geliyor.
Makbul ve muteber gördüğü çevrelerle birlikte “Erdoğan diktatörleşti” ezberini yazıp söylüyor.
15 Temmuz olmuş, FETÖ topuyla tüfeğiyle halkı kurşunlamış, savaş uçaklarıyla TBMM’yi bombalamış ama profesörümüz bu yapıya terör örgütü demeyi isabetsiz buluyor. OHAL’e razı değil zaten.
Başarabilselerdi Mursi’ye ve Müslüman Kardeşler’e çekilen muamele Erdoğan ve Ak Parti’ye çekilecekti diyerek bunu FETÖ tanımlamasının isabetsizliğine karine sayıyor. O ne kadar yanlışsa bu da yanlış demeye getiriyor.
Dorusu şaşırtıcı değil İnsel’in yaklaşımı. 17-25 Aralık’tan sonra Ahmet İnsel’in, Murat Belge’nin, Ömer Laçiner’in Birikim’lerinin vardığı liman, FETÖ’yü meşrulaştırmak olmuştu.
Şaşırtıcı olan yıllarca bu adamların ciddiye alınmış olması. İslami çevreler için bile Birikim bir referans kaynağıydı.