"Depremin çocukları"
Sevimsiz bir başlık, biliyorum. Daha iyi nasıl anlatılır bilemedim. Çadırlar dolusu çocuk... Hem ürkek hem sokulgan, hem üzgün hem neşeli, hem ağlıyor hem gülüyorlar... Hepsinin içinde bir hikaye...
Sevimsiz bir başlık, biliyorum. Daha iyi nasıl anlatılır bilemedim. Çadırlar dolusu çocuk... Hem ürkek hem sokulgan, hem üzgün hem neşeli, hem ağlıyor hem gülüyorlar... Hepsinin içinde bir hikaye saklı. 6 Şubat depremleri ile hayatları sarsılmış çocuklarımız onlar.
Depremin üçüncü haftasında, bu sefer onları ziyarete gittik.
Bölgeye ilk gittiğimde felaketin üzerinden bir hafta geçmişti. Yüreğimiz ağzımızda enkazdan çıkacak canları bekliyorduk.
Üçüncü haftasında depremin vurduğu şehir merkezlerinde artık sadece iş makineleri çalışıyor. Afetzedelerin bir kısmı başka şehirlere gitmiş, bir kısmı köylerine çekilmiş. Geriye kalanlar ise çadırlarda hayatlarını idame ettiriyor.
Çadırlarda kalan afetzedeleri ziyaret etmek ve çocuklarla oyunlar oynamak için hafta sonu deprem bölgesindeydik. Aralarında psikolog, özel eğitimci, öğretm