HDP beyaz Türklere değil Kürt halkına borçlu
Seçimden bir gün önce Diyarbakır’da patlayan bomba da, önceki gün İhya-Der Başkanı’nın pusu kurularak katledilmesi de PKK hiçbir şekilde meşru olmayan varlığıyla doğrudan alakalıdır...
Seçimden bir gün önce Diyarbakır’da patlayan bomba da, önceki gün İhya-Der Başkanı’nın pusu kurularak katledilmesi de PKK hiçbir şekilde meşru olmayan varlığıyla doğrudan alakalıdır, failleri PKK’lı olmasa bile. Tıpkı 7-8 Ekim olaylarında olduğu gibi, tıpkı Cizre’de yaşananlar gibi...
Ve hatta devletin uçaklarından atılan bombalarla öldürülen Uludereli mekanı cennet o kara gözlü çocuklar gibi...
Hepsi ama hepsi doğrudan PKK’nın varlığıyla ilişkilidir ve Abdullah Öcalan’ın üç yıl önce yaptığı sınır dışına çekilme çağrısına rağmen PKK’ya “ne aldın ki çekileceksin” aklını veren herkesin eli kanlıdır.
***
HDP arkasına aldığı güçlü bir rüzgarla barajı geçti. Tebrik etmek gerek.
Amerikalı müttefiklerinden Fethullahçı Terör Örgütü’ne, DHKP-C’den PKK ve Türkiye içindeki varolma biçimi olan YDGH’ye, Doğan medyadan paralel medyaya... İyi örgütlenmiş son derece güçlü bir kampanya ile barajı devirdi.
Her şey vardı kampanyada,
barut kokusu da saz da söz de...
Allah için Selahattin Demirtaş da ne taksan yakışan iyi bir siyasi figür olarak sivrildi. Genç oluşu ve esprili tarzı ile bir zamanlar Refah Partisi’ne bile oy vermeye eli varmayan “mızmız İslamcıları” bile sandığa götürdü.
Ne seçim beyannamesinde ne kampanya sırasında PKK’ya yarım laf bile etmedi HDP. Erdoğan’ı durdurmak adına gözünü karartmışlar olan “beyaz Türkler” buna takılmadı bile, PKK’ya STK muamelesi yapmayı tercih etti.