HDP PKK’nın hava yastığı mı?
Bir gazeteci için uzun bir izin dönemi oldu; son bir ayı gündemin kıyısında geçirdim. Yıllardır ertelediğim bir başka iş için buna mecburdum. Lakin gündemin en hararetli olduğu ve annelerin yeniden ağlamaya...
Bir gazeteci için uzun bir izin dönemi oldu; son bir ayı gündemin kıyısında geçirdim. Yıllardır ertelediğim bir başka iş için buna mecburdum. Lakin gündemin en hararetli olduğu ve annelerin yeniden ağlamaya başladığı bir döneme denk geldi. Ben de bir anne olarak izledim bir süre, geride kalan yetimleri, anneleri, babaları, sevgilileri, nişanlıları, eşleri, hayalleri, yaşanmamışlıkları...
Daha dün altı şehit verdi Türkiye. Biri terhis olup evde onu bekleyenlere kavuşmak için yola çıkmışken uğradı hain saldırıya. Öteki arkasında bir düğün davetiyesi bıraktı ve bir de belki ömür boyu onu koynunda saklayacak sevgili...
Babasını son kez bayraklara sarılmış tabutunda gören evlatlar, onları ne teselli edebilir ki... Bir pamuk şeker mi?
Hele babalar, mürüvvetini daha yeni gördüğü delikanlı oğlunu toprağa veren bir babanın gizleyemediği gözyaşları kadar dokunaklı ne olabilir?
Suruç’ta 32 gencin katledilmesinden sonra bir 32 can daha toprağa düştü. Üstelik HDP’lilerin alay edercesine verdiği demeçler sırasında; Selahattin Demirtaş “örgüt masada bekliyor” dediği an örgütün patlattığı mayınlarla...
***
Bu toplumu doğusuyla batısıyla PKK ile masaya oturmaya razı eten tek etken “analar ağlamasın” cümlesiyken anaları yeniden ağlatanlar bütün kredilerini tüketmiş durumdalar.