Koşarak kaçtığım insanlar
Bir insan tipi var, asla bardağın dolu tarafını görmeyen, hep müşteki, hep mutsuz, hep ekşi surat... Biraz vakit geçirsen seni de hayatından bezdirir. Yarın ölmek istersin. Hayat mı bu, dersin. Etrafa güler yüzle...
Bir insan tipi var, asla bardağın dolu tarafını görmeyen, hep müşteki, hep mutsuz, hep ekşi surat... Biraz vakit geçirsen seni de hayatından bezdirir. Yarın ölmek istersin. Hayat mı bu, dersin. Etrafa güler yüzle bakmazlar. Mevsim geçişlerini fark edemezler mesela. Ağaçlar renk renk çiçek açar, doğa tazelenir, çocuklar doğar, büyür, gençler aralarında şakalaşır, bir çocuk bir teyzeye yer verir, iki genç çaktırmadan bakışır, iki yaşlı ele ele bir bankta oturur, çocuklar cami içinde bir sağa bir sola koşturur, bir esnaf dükkanının önüne sokak hayvanları için su bırakır... Saymakla bitmeyecek güzellikler olur her baktığımız yerde her saniye ama kimileri öyle nasipsizdir ki bunların hiçbirini göremez.
Böyle insanlarla yaşamak ne zordur! Yolculuk yapmak, kısa süreli de olsa aynı metrekareyi