Türkiye'nin cesaretini kırmak
Tarihsel derinliğimizi, milli menfaatlerimizi ve millet onurumuzu aynı anda ilgilendiren dış politika konuları iktidarlara göre değişmez. Şah ve veziri korumak için feda edebileceğiz bir piyon değildir. Bunlar milli...
Tarihsel derinliğimizi, milli menfaatlerimizi ve millet onurumuzu aynı anda ilgilendiren dış politika konuları iktidarlara göre değişmez. Şah ve veziri korumak için feda edebileceğiz bir piyon değildir. Bunlar milli politikalardır. Bu hususlarda iktidarın cesaretini kırmamak ve dikkatini dağıtmamak milli bir muhalefetin asli görevidir.
Türkiye’nin bölgesindeki aksiyonları doğrudan bu milli politikalarıyla alakalıdır. Örneğin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti konusundaki yaklaşımı, İngiltere, AB, ABD, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ne derse desin değişmez, değişemez.
Bu çözüm istemediği anlamına gelmez tabii ki. Ama esneme payı pek yoktur. Uluslararası hukukun ve anlaşmaların tanıdığı hakların gerisine düşecek hiçbir öneriye çözüm nazarıyla bakamaz. “İkinci bir Tayfur Sökmen (Anavatana bağlanması sürecinde Hatay Cumhurbaşkanı) olmayacağım.” diyen Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya rağmen Türkiye’nin tutumu değişmez.
Yahu