Yaşam tarzı müdafaasında geldiğimiz nokta
Eski Türkiye’yi hatırlatan bir haber; “Halk otobüsünde şortlu bir kadına tekmeli saldırı.” Saldırganın açıklamasına göre kadının kıyafetini beğenmemiş. Son derece rahatsız edici...
Eski Türkiye’yi hatırlatan bir haber; “Halk otobüsünde şortlu bir kadına tekmeli saldırı.” Saldırganın açıklamasına göre kadının kıyafetini beğenmemiş. Son derece rahatsız edici ve kabul edilemez bir durum. “Tekme atarken bir de tekbir getirseymiş tam olacakmış” dedirten bir manzara var ortada. Bir kısım matbuatın meseleye yaklaşımındaki dil bu noktada.
Hadisenin kampanyası gecikmedi bu arada. Sosyal medya canavarları konuya el attı,#ŞortunuGiyDışarıÇık hashtag’ı açıldı ve bu vesileyle dindarlara bir yığın hakaret edildi.
Yazılı ve görsel basında ise akıl ve ruh sağlığı yerinde olmayan, adli sicili de bozuk bir adamın saldırısı üzerinden mesaj verme çabası ağır bastı.
Neyse ki adam yeniden tutuklandı ve işlediği suç “İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kısıtlanması” olarak tespit edildi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Fatma Betül Sayan’ın da hızlı ve yerinde müdahalesiyle olayın çarpıtılmasının önü alındı.
Saldırıya uğrayan Ayşegül Hanım bu vesileyle sembol bir isme dönüştürüldü. Benzeri durumların yaşanmaması, olması halinde ise “Katalog suç değil” deyip cezasız bırakılmaması için yeni yasal düzenleme yapılacak. Bu da iyi bir gelişme.
***