Havuzda bebek bezinden hastalık bulaşabilir
Yaz aylarının gelişiyle birlikte güneşin kendini hissettirdiği şu günlerde en sık tercih edilen yerlerden biri de tatil beldeleridir. Özellikle havuzlu tesisler, adeta olmazsa olmazlar arasında sayılabilir. Peki havuzlar ne kadar...
Yaz aylarının gelişiyle birlikte güneşin kendini hissettirdiği şu günlerde en sık tercih edilen yerlerden biri de tatil beldeleridir. Özellikle havuzlu tesisler, adeta olmazsa olmazlar arasında sayılabilir. Peki havuzlar ne kadar temiz?
Yapılan araştırmalara göre havuzlar, insanların ortak kullanım alanları olduğu için hastalık bulaştırabiliyor.
Havuza giren kişinin burun akıntısı, deri üzerindeki bakterileri, genital akıntısı ve idrar yolu akıntıları havuz suyuna karışabiliyor.
Özellikle yara üzerindeki bakteriler, mantarlar ve deri yarası bakterileri, suya normal vücut floralarından çok daha kolay bulaşıyor. Dolayısıyla bu bakteriler çocuklara ve cilt yapısı hassas olanlara zarar verebiliyor.
Bu nedenle havuza girmeden önce saça bone takılması, duş alınması ve ayakların da dezenfektan sudan geçirilmesi gerekiyor.
MANTAR YAYILIR
Havuzda en çok yayılan hastalıklardan biri de mantar hastalığıdır. Mantar enfeksiyonu özellikle ayaklarda ve parmak aralarında bulunur.
Dezenfektan su, ayak yüzeyindeki mantarların havuza ya da suya bulaşmasını engeller. Bu nedenle havuza girmeden önce ayaklar çok iyi dezenfekte edilmelidir.
Bunun yanı sıra ishal, idrar yolu enfeksiyonu veya yara akıntınız var ise havuza girmemeniz gerekir. Çünkü denizin aksine havuzun kendini dezenfekte edebilme özelliği bulunmaz. Dolayısıyla deniz suyundan enfeksiyon kapma riski neredeyse yok denilebilir. Peki suyun temiz olup olmadığı nasıl anlaşılır?
DEZENFEKTE EDİLMEYEN HAVUZ
Havuz, otel ya da tatil beldesi görevlilerine çok iş düşüyor. Öncelikle havuzdaki kimyasal seviyeler günde en az iki kez test edilmeli. Havuzdaki kimyasal seviyelerine dikkat edilmediğinde, havuzu kullanan kişilerde kusma ve kramp meydana gelebilir. Dolayısıyla tesisin, belediyenin önerdiği klor miktarlarıyla havuzu dezenfekte ettiğine dair belgesi bulunmalıdır.
Ayrıca havuza girecek kişilerin havuzun ne kadar süre arayla temizlendiğini sorması önemlidir.
SU BULANIKSA...
Bir havuzun suyu köpüklü ve berrak değilse, havuza girilmemelidir. Suyun dibinin görünmemesi, havuzun pek çok hastalığa davetiye çıkarabileceğinin ve hatta ölümle sonuçlanabileceğinin işareti olabilir.
KUSMA VARSA...
Bebeklerin hem beden gelişimi, hem sosyalleşmesi için su, önemli bir yere sahiptir. Eğer havuzda her yaş grubundan bebek varsa dikkat etmeniz gerekir. Çünkü bebek havuzundaki bebeklerin çoğu genellikle bezlidir. Bebek bezinden kazara sızan dışkı, bebeğinizi hastalıklara karşı savunmasız bırakır. Sızıntı kolaylıkla tüm havuza yayılabildiğinden bebeğiniz için dikkatli olmanız gerekir. Eğer havuzdan sonra kusma ve ishal gözlemliyorsanız, mutlaka çocuk doktoruna görünmelisiniz.
ISLAK MAYOYLA OTURMAYIN
Gireceğiniz havuz yeterince büyük ve temiz değilse havuza girmeyin.
Su sirkülasyonu olmayan ve aynı klorla tekrar tekrar temizlenen havuzlardan kaçının.
Islak mayo ve bikini ile oturmayın.
Havuza girmeden önce ve sonra mutlaka duş alın.
Havuz suyu yutmayın.
Havuzun yoğun tercih edildiği zamanlarda havuza girmeyin.
Havuzdan çıktıktan sonra mutlaka kurulanın.
Dışarıda giydiğiniz terlik ve ayakkabılar ile havuza girmeyin.
2 yaşından küçük bebeğinizi, suya ve hastalıklara karşı savunmasız olduğundan, suya sokmayın.
Havuza girerken, deniz gözlüğü, bone ve kulak tıkacı kullanın.
KULAKTA AĞRI VARSA MUTLAKA DOKTORA GİDİN
Göz enfeksiyonları
Klorun gözü tahriş etmesinden kaynaklı olarak gözden konjonktivit gelişebilir. Bakteriyel konjonktivit gözde çapaklanmaya, kimyasal konjonktivit ise kızarıklık ve göz ağrısına sebep olabilir. Havuzdan çıktıktan sonra bu semptomlardan herhangi birini yaşıyorsanız havuza girerken deniz gözlüğü kullanabilirsiniz. Şikayetlerinizin artması halinde bir göz doktoruna görünmenizde fayda var.
Kulak enfeksiyonları
Kulak enfeksiyonları, yüzme sonrasında kulak içindeki suyun kulağa bırakılması ile oluşabilir. Dış kulak iltihabı veya otitis eksterna olarak bilinen bu enfeksiyon, çocukluk çağında ortaya çıkan orta kulak enfeksiyonu ile aynı değildir. Enfeksiyon, dış kulak yolunda oluşur ve her yaştan kişiler için ağrı ve rahatsızlığa neden olabilir. Yaygın semptomlar arasında; kulak içinde kaşıntı, kızarıklık ve kulakta şişme, kulağa basınç uygulandığında ağrı, işitme azlığı, uğultu, çınlama, kulakta dolgunluk ve tıkanıklık hissi bulunur. Kulak enfeksiyonlarından korunmak için:
Havuz girmeden önce bone ve kulak tıkacı kullanın.
Suyun kulak kanalınızdan içeriye kaçmaması için, başınızı sağa ve sola yatırarak kulağınızı kuruttuğunuzdan emin olun.
Kulağınızda rahatsızlık hissi, kaşıntı, kızarma ve ağrı hissediyorsanız mutlaka doktora görünün.
Sindirim sistemi enfeksiyonları
Birçok tesis, birkaç havuz için tek bir filtreleme sistemi kullanır. Bu, çeşitli havuzlardan gelen suyun karışımı anlamına gelir ve potansiyel olarak mikropların, bağlı havuzlar arasında kısa sürede yayılmasına neden olur. Dolayısıyla klorun mikropları öldürmesi veya suyun filtreler yoluyla geri dönüştürülmesi sırasında ishal mikroplarına maruz kalabilirsiniz. Bu mikroplardan korunmak için;
Klor seviyesinden ve temizliğinden emin olmadığınız havuzlara girmeyin.
Havuza girmeden önce ve girdikten sonra duş alın.
Kesinlikle su yutmamaya çalışın.