Amerika’nın seçimi
Tüm dünya nefesini tuttu, Trump ile Biden arasındaki kıyasıya yarışı izledi. Bu satırların yazıldığı saatlerde mahkemeye taşınan seçimin sonuçları netleşmemişti ancak Biden...
Tüm dünya nefesini tuttu, Trump ile Biden arasındaki kıyasıya yarışı izledi. Bu satırların yazıldığı saatlerde mahkemeye taşınan seçimin sonuçları netleşmemişti ancak Biden başkanlık koltuğuna Trump’tan daha yakın duruyordu. O yüzden yazımı Biden’a ayırdım.
Seçim kampanyasında Türkiye’yi, Rusya ve Kuzey Kore ile birlikte otokrat yönetimler arasında sayması, iktidarı, muhalefeti destekleyerek değiştireceğini söylemesi çok tepki gördü. Amerika’nın “İktidarda kim varsa onunla çalışmanın yollarını buluruz” prensibinden hareketle kısa vadede seçim söylemlerinin geride kalacağını söyleyebiliriz. Ancak ilişkiler ne günlük güneşlik olacaktır ne de sürekli fırtınalı. Amerika ile Türkiye arasında sorun da çok, müttefiklik gerektiren alan zorunluluğu da. O yüzden duygusal yaklaşımlar, aceleci politikalar yerine soğukkanlı, akıllı adımlar görülecektir.
Bugünü öngörebilmek için hem geçmişe hem de Biden’ın açıklamalarından yola çıkarak dış politikasına dair beklentilere bakacağız.