Beytül Makdis ve büyük günahların işlendiği topraklar
Hürriyet yazarı Hande Fırat bu hafta 'Beytül Makdis ve büyük günahların işlendiği topraklar' başlıklı yazısını kaleme aldı.
YÜZYILLARA dayanan İsrail-Filistin sorunun temelinde; üç ana din için de kutsal toprakların yattığı bilinen bir gerçektir.
Şimdi adeta kan gölüne dönen toprakların en temel sorunu Kudüs yani Beytül Makdis’tir. Beytül Makdis, Hz. Muhammed’in tercih ettiği ve hadis geleneklerine de kaydedildiği isimdir. Kutsal ev, yani inananların günahtan arındıkları yer anlamına gelir. Yeni Ahit’de ise Tanrı tarafından inşa edilmiş, kapıları tüm halklara açık olan ve asla kapanmayan şehirdir. Bugün gelinen noktada ne yazık ki Kudüs ne kapsayıcı bir şehir ne de inananların günahtan arındıkları bir şehir. Beytül Makdis ve etrafındaki toprakları, büyük günahların işlendiği yani insanların katledildiği topraklara döndü. Yüzyıllık yanlışlar, yüzyıllık bitmeyen hesaplar masum çocukların ölümüne, onlar için ölümün sıradanlaşmasına neden oldu.
TRUMP RAHAT UYUYOR MUDUR
Yüzyıllık hesaplaşmaya, kine, öfkeye, yerinden edilmişliğe, masum insanların katledilmemesi için bir çözüm bulunması gerekiyordu. Trump yönetimi Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma ve Amerikan Büyükelçiliği’ni taşıma kararı verdiğinde; aklı selim herkes hemen hemen aynı yorumu yaptı: