Körün tarif ettiği fil: CHP
Şimdi anlıyoruz ki, referandum siyasal hayatta beklediğimizden, sandığımız ve tahmin ettiğimizden daha fazla ve sert sonuçlar üretti. Akparti bu gelişmelerden payına düşeni belli kıvrılmalar bakımından...
Şimdi anlıyoruz ki, referandum siyasal hayatta beklediğimizden, sandığımız ve tahmin ettiğimizden daha fazla ve sert sonuçlar üretti. Akparti bu gelişmelerden payına düşeni belli kıvrılmalar bakımından alıyor. Ama kırılma düzeyindeki çalkantı CHP'de yaşanıyor.
Etrafta sorulan bir temel soru var, haklı ve meşru bir soru, insanlar neden CHP'nin her olaydan sonra böyle bir hengâme içine düştüğünü, neden gerildiğini, neden kopmanoktasına geldiğini merak ediyor.
Bahusus, referandum sonrasında yaşanan gelişmeyi insanlar yerli yerine oturtmakta zorlanıyor.
Oysa soru basittir ve neredeyse tek cevaplıdır: CHP, sadece kültürel değerler üstünden siyaset yaptığı, sosyolojik açıdan toplumun itici güçlerine dayanmadığı, siyasal bir proje üretmediği, dayandığı tarihsel kavramların ötesine geçemediği için, yanlış konumlanmış bir parti olduğu için her oluşum karşısında kendisini yeniden bir sarsıntı içinde buluyor.
Yani aksları yetersiz, güçsüz olduğundan her tümsekte veya çukurda tekerlekleri kopma, ayrılma noktasına geliyor.
Şunu da ekleyelim. CHP kendisini sol veya sosyal demokrat sanıyor. Oysa bu kavramlarla ilişkisi yok. CHP bu kavramlarla ilişkisini daha 1990'larda oportünist Deniz Baykal eliyle koparmış bir partidir.