Trump’ı kader yapmak...
Ne dersler var Trump'ın yemin ve göreve başlama gününden çıkarılacak, ne dersler.Teker teker ele alalım.Birincisi, çeşitli mecralarda da tartışıldığı gibi, yemin töreninin bizzat kendisi. Yani...
Ne dersler var Trump'ın yemin ve göreve başlama gününden çıkarılacak, ne dersler.
Teker teker ele alalım.
Birincisi, çeşitli mecralarda da tartışıldığı gibi, yemin töreninin bizzat kendisi. Yani, törenin 'dinsel' ve 'ruhani' boyutu. Gördüğümüz, görünce şaşırdığımız, bazen hoşumuza giden ama üstünde hiç düşünmediğimiz şekilde, evet, ABD hayli dindar bir ülkedir. Böyle demek bile yanlış. ABD, apaçık bir şekilde muhafazakâr bir ülkedir. Bu gerçek demokratı, liberali yani sol kesimi için de geçerlidir, bırakın cumhuriyetçi yani muhafazakâr kesimi. Öyle AB ülkelerinde olduğu gibi laiklik ötesi bir ateist yayılımdan o ülke için söz açılamaz.
Bütün resmi toplantıları dinsel boyuta sahiptir. Meclisleri öyle açılır, anayasada yer almaz ama, Başkan yeminini 'Allahım sen bana yardım et' diye bitirir. Çeşitli mertebelerdeki papazlar gelir dua eder, İncil'den bölümler okur, gördük. (Haham da dua eder. Eksiklik imamın duasıdır.) Paranın üstünde de 'Allah'a iman ederiz' yazılıdır. (İngilizce bilmeyenler oradaki 'trust' kelimesini hemen 'güven' diye çevirir. Doğrudur da, dinsel bağlamda yetersizdir, anlam türetmez. 'İman' kelimesinin kökü güvendir, Arapçada da İngilizcede de aynıdır.)
Töreni izleyenler, ellerini vicdanlarına koyup söylesin, sarı saçlı bir hanımın okuduğu ABD için edilen duayı bizde etseler yer yerinden oynamaz mı? Demek ki, bu laiklik denen hadiseyi yeniden ele almak şart. İslam ve Müslümanlık temelinde laiklik ise yepyeni bir bölüm olarak yeniden yazılıp okunmalı.
***
Bunca lafı sözü başka yere getirmek için değil, bu eğilim bundan sonra artacak demek için ettim. Artıyor da zaten. Nedeni, bizi ikinci derse getirir.