HDP’ye dokunan yanar mı sanıyorsunuz da “soykırım” sözüne bir cümle söyleyemiyorsunuz
Neden acaba? Bu sadece “Kürt seçmeni küstürmemek” ile izah edilemez.
Türkiye ile Amerika arasındaki ilişki biçimi çoktandır “efendi/köle” ilişkisinden çıkmıştı. 15 Temmuz 2016’daki Fetullahçı Terör Örgütü kullanılarak gerçekleştirilmek istenen darbe ve işgal girişiminin püskürtülmesi ise işin tuzu biberi oldu.
Amerika’nın niyetleri açısından Suriye’nin kuzeyini işgal eden Marksist-Leninist YPG-PYD/PKK’ya verilen askeri, mali ve siyasi destek ise ibretlik.
ABD’nin “Hasımları için yaptırım” olarak tanımladığı Caatsa yaptırımları da Türkiye’ye uygulandı biliyorsunuz.
“Stratejik ortağımız” Amerika’da 3’ncü Obama dönemi başladığı günden bu yana ilişkilerimiz daha da gerginleşti.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken koltuğuna oturmadan, Türkiye için “Sözde müttefik” ifadesini kullandı. Kampanya döneminde Biden, “Muhalefeti destekleyerek Türkiye’de hükümeti düşürmekten” söz etti. “Darbe ile değil…” demeyi de ihmal etmedi.
Buna rağmen Türkiye, resmen başlayan 3’ncü Obama döneminden bu yana Amerika ile “müttefiklik” ilişkilerini geliştirmek için adımlar attı. Hatta bize göre fazlasıyla jestler de...