Suriye sahasında Amerikalılara kafa tuttukça Türkiye içinde hareketlenmeler yaşanıyor farkında mısınız
Suriye’de olup bitenin özeti şu sanırım: Esad kaldı. Rusya Suriye üzerinden Akdeniz’e uzandı. Meşru muhalefet küçücük alanlara sıkıştı.
Sınır dışına çıkanlar Türkiye’ye sığındı. İran, Obama dönemindeki desteği göremeyince Rusya ile sahada var olma yolunu tercih etti. Amerika, kendi uzun vadeli stratejik hedefi için Mümbiç’ten, İran sınırına kadar olan bölgede PYD-YPG/PKK terör örgütü üzerinden kuzeyde bir alan açtı. Türkiye, Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı ile terör koridorunun “batı kapısı”nı, Pençe-1 ve Pençe-2 harekatıyla (Kuzey Irak) doğu kapısını kapattı.
Sonuçta, bütün taraflar sahadaki varlıklarını siyaseten de yerleşik hale getirmeye çalışıyor.
Türkiye’nin “Suriye’nin toprak bütünlüğü” konusunda Rusya ve İran ile ortak perspektifi var.
“Sahadaki bütün terör örgütleriyle mücadele” konusundaysa hem Rusya hem İran’ın ikircikli tavrını biliyoruz. İdlib özelinde yaşanan süreçte Türkiye’nin de terör listesine aldığı HTŞ dışında neredeyse Rusya ve İran’ın terörist dediği ile Türkiye’nin tanımları arasında farklar var. Bu farklar yüzündendir ki İdlib’te orantısız bir müdahale söz konusu.