ABD ve Türkiye... Artık konuşmamız gereken şeyler var!
Klişelere duyduğumuz bağlılık yıllarca ayağımıza pranga, ruhumuza yük oldu... Hele uluslararası dengeler ve gelişmeler konusunda üretilmiş klişe yargılar...
Onlarla körleştik, onlarla tökezledik.
Mesela şu "ABD, ne olursa olsun, Türkiye'siz yapamaz" klişesi...
Bütün ömrüm bu klişenin medya, akademi ve devlet tarafından tekrarlanıp çoğaltılmasını izlemekle geçti.
ABD durmadan azarladı, itti kaktı, ambargo koydu, darbe yaptı ama biz yine de uyanamadık.
Çünkü asıl "onsuz yapamaz" hale getirilen bizdik.
Neyse ki, devlet bu klişenin Türkiye'ye zarar verdiğini nihayet fark etti...
"S-400 krizi" falan yok. Bu işin vitrini.
Kriz, Türkiye'nin tarihi farkındalığının ABD'de yarattığı şoktur.
Ama gelin de bunu medyanın ve akademinin dinozorlarına anlatın!
İki haftadır, ABD'nin bütün yetkili ağızları yeni yüzyılda Doğu Akdeniz'in kritik bölge olduğunu ve bu bölgede Güney Kıbrıs, Mısır, İsrail ve Yunanistan'la işbirliği yaptıklarını açıklıyorlar.
Bizim çokbilmişler(!) hâlâ "evet ama Türkiye büyük ülke, ABD bizsiz yapamaz" deyip duruyor.
İyi de ABD kendisi ve ruhu küçük ülke istiyor.