Altını çizdiğim satırlar-33

Her şey birdenbire olmadı. Her şey ben yaşarken de olmadı. Her şey ben unuturken oldu. Bunu unutmayın. (GÜRAY SÜNGÜ / "Vicdan Sızlar") *** Maneviyatı ölen adamlarda gözler ne korkunç oluyordu. (M. C. KUNTAY /...

Her şey birdenbire olmadı. Her şey ben yaşarken de olmadı. Her şey ben unuturken oldu. Bunu unutmayın. (GÜRAY SÜNGÜ / "Vicdan Sızlar")

***
Maneviyatı ölen adamlarda gözler ne korkunç oluyordu. (M. C. KUNTAY / Üç İstanbul)
***
Bir sürü insan var, fakat yüzler çok daha fazla; çünkü her biri birkaç yüz kullanıyor. (R. M. RILKE / Malte Laurıds Bridge'nin Notları )
***
Yüzümüz benliğimizdir. Diğer bütün uzuvların yokluğu bedensel bir eksiklik yaratırken, yüzün yokluğu insanı hiç kimse yapar (...) Yüz, beden arabasının üzerindeki sürücü gibidir, atların onu sürüklediği yere gitmemelidir. (ERGUN KOCABIYIK / Aynadaki Narkissos)
***
Masallardaki bütün o büyüler, kristal dağlar, gün ışığı kadar güzel prensesler, konuşan kuşlar ve bir süreliğine yılana dönüşen insanlar dikkatleri başka yöne çekse de, çoğu hikayenin çekirdeği kişinin dünyadaki yerini bulması ve hak ettiği konuma ulaşmasıyla ilgilidir. Çekilen zorluklar okuldur, öğrenme ise bir tercih meselesi. (REBECCA SOLNIT / Yakındaki uzak)
***
İlk gün beni okula annem götürdü, ilk ve son oldu bu, beni bir daha okula götüren getiren olmadı. Ben her yere kendimi götürdüm, geri getirmedim.(AYFER TUNÇ / Aşıklar Delidir ya da Yazı Tura)
***
Hepimiz burada kısıldık kaldık. Hepimiz aynı zaman kapsülünün içinde hapsolduk, tıpkı aynı insanların otuz sezon boyunca kalacakları aynı ıssız adaya düştükleri ve asla yaşlanmadıkları ya da kaçmadıkları televizyon dizileri gibi. Bu insanlar hiç yaşlanmazlar; ama her bölüm biraz daha fazla makyaj yaparlar. (CHUCK PLAHNIUK / Tıkanma)
***
Dürüstler hiç kimsenin bilmediği ihanetleri saklıyorlardı; sözüne çokça güvenilenler söyledikleri sayısız yalanı. Herkesin çok sevdiği insanlar, kendilerine duydukları sevgisizliği saklıyorlardı; dostlar birbirlerine kazdıkları kuyuyu. Katiller, ellerindeki kanı saklıyorlardı; günahkarlar masum bir bahçeyi. Gururlu fakirler zalim bir zenginliği, kısalar uzunluğu, çirkinler güzelliği, yaşlılar yaşamayı saklıyorlardı. Nurettin, pek çok avuç içi gördü göğe açılan. Pek çok avuç içinde saklanan sayısız istek gördü. (ALİ AYÇİL / Sur Kenti Hikayeleri )
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne oluyor, ne olacak? 21 Kasım 2024 | 437 Okunma Çığ 19 Kasım 2024 | 386 Okunma ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? 18 Kasım 2024 | 504 Okunma ‘Ben... şey... inanacağım’ 17 Kasım 2024 | 119 Okunma Haftanın notları: Maneviyat ölünce... 16 Kasım 2024 | 172 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar