Altını çizdiğim satırlar-5
Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var (...) Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. (HAKAN GÜNDAY/ Kinyas...
Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var (...) Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. (HAKAN GÜNDAY/ Kinyas ve Kayra)
Dönüş, Yunanca'da nostos demek. Algos, keder anlamına geliyor.
Yani nostalji doyurulamamış dönüş arzusundan kaynaklanan bir keder (...) Çekçe'de en dokunaklı aşk cümlesi: styska se mi tobe: sana hasretim, yokluğunun acısına dayanamıyorum.
(MILAN KUNDERA/ Bilmemek)
Babam bir keresinde buz gibi suyla yıkanmış ve medeniyetin mevcut olmayışının, yani kendi yaşadığı örnekte sıcak suyun bulunmayışının insanı kesinkes güçlendirdiğini fark etmiş, bu adeti sonra devam ettirmişti. Öte yandan annemin sabah makyajı yüzyılımızın kimi sanat yapıtları için gereken süreden çok daha uzun sürüyordu. (ANDREJ NIKOLAIDIS/Kıyamet)
Yeryüzünde gizemli olmayan hiçbir şey yok, ama gizem bazı şeylerde öbürlerinde olduğundan daha belirgin: Denizde, yaşlıların gözlerinde, sarıda ve müzikte.
(J.L.BORGES/Atlas)
Bu savaştan uzak durmak için elimden gelen çabayı gösterdim ama düşman yakamı bir türlü bırakmadı. Şimdi artık düşmanın da başka türlü davranamayacağını biliyorum: Çünkü düşmanlarımızla aramızda öyle bir bağ var ki, onların da bizden uzaklaşmaları mümkün değil. (SANDOR MARAI/Eszter'in Mirası)