Altını çizdiğim satırlar...

Pazar Sözlüğü'nü bu hafta nadasa bıraktım... Bunun yerine, son zamanlarda elimin altında bulunan edebiyat yapıtlarında altını çizdiğim kimi satırları sizinle paylaşmayı istedim. Ben o satırları buraya alıntılarken içimde yeni romanlar, hikåyeler okuma isteği uyandı. Belki sizde de öyle olur.

Sessiz bir gün. Dünyanın mutlak hakimi olsaydım, bütün insanlar için her sene en azından bir günü sessizliğe ve tefekküre ayırırdım. (M. NUAYME/Kendini Arayan Adam)

Yeni gerçeklik... Siz kimsiniz? Bir görüntü. Sonra kim olacaksınız? Yok olan bir görüntü. (P. SOLLERS/ Venedik Karnavalı)

Şehrin kalabalık bir caddesinde de yürüyor olsalar, gözlerden uzak bir park köşesinde de otursalar, hep bir sahnede gibiler. Şimdi sıkı durun: Aşk bir gösteri sanatıdır. Taklitle öğrenilir. (B. BIÇAKÇI/Veciz Sözler)

Rus olmak kötümser olmaktı. Oysa Sovyet olmak, iyimserlikti. İşte bu yüzden "Sovyet Rusya" kendisiyle çelişen sözcüklerden oluşuyordu. İktidar bunu hiçbir zaman anlamamıştı. (J. BARNES/ Zamanın Görüntüsü)

Doktor, hiç adeti değilken sizi kısa bir görüşmeye çağırdığında, sigarayı bırakıyorsunuz. Sigara içmeye devam etseniz bile artık aynı şey olmaz. O ilk nefeslerin masumiyeti... Deniz kıyısında... Finistere kayalıklarında... Bir zamanlar genç olduğunuzu düşündüğünüzde artık yaşlısınızdır. (A. OVERATH/ Havaalanı Balıkları)