“Beyaz medya”yla demokrasi... Zor!
Birkaç gün yazmaya ara verdim ya... Bu sayede medyaya biraz uzaktan ve sakin kafayla bakabildim. Gördüğüm şu... Bir Fransız, Alman veya İsviçreli (şimdi bunlara bir de Yunanlı olmak eklendi!) olarak...
Birkaç gün yazmaya ara verdim ya...
Bu sayede medyaya biraz uzaktan ve sakin kafayla bakabildim.
Gördüğüm şu...
Bir Fransız, Alman veya İsviçreli (şimdi bunlara bir de Yunanlı olmak eklendi!) olarak dünyaya gelmediklerine hayıflanarak ömürlerini geçirenlerin medyasıyla demokrasi zor!
Bu medyada çiğ kibir ve kendinden olmayana karşı alaycılığın dozu öyle artmış ki, rahmetli ninem olsaydı, "bitleri kanlanmış" derdi...
Haydi o kadar sert gitmeyelim de, seçimden özgüvenlerini tazeleyerek çıktıklarını söylemekle yetinelim.
Nasıl bir özgüvense artık...
Muhafazakarları, milliyetçileri, ulusalcıları, liberalleri ve kendi halinde insanları "bizden olanlar ve olmayanlar" diye keskin biçimde ikiye ayırmış.
Bir milliyetçi, "bana ne kardeşim sizin hesaplarınızdan!" dese, hemen öcü ilan ediliyor.
Bir muhafazakar, müreffeh kesimlerin el ele verip halkın canına okuma planlarına karşı çıksa, derhal üzerine çullanılıyor, itiliyor, kakılıyor ve onu IŞİD destekçiliğiyle suçlamaya kadar giden bir yol açılıyor.
Bir liberal, Nişantaşı tayfasına dönüp "sizin yalanlarınız ve gizli otoriterliğinizden bıktık" diye haykırsa, yerin dibine sokuluyor.